SİYON LİDERLERİNİN PROTOKOLLERİ
Siyonizm Karşıtlarının da prensipli karakterli olması gerektir kanaatimce. Tabiki onları tanımakta bir zarar yoktur :)
PROTOKOLLAR
YENİ NEŞRİYAT: 3
Bu kitabın ikinci baskısının basım ve yayım hakkı SERDA'ya aittir.
Dizgi, baskı/Fatih Yayınevi Matbaası/Alibaba Türbe sokak No: 21/3 Telefon: 27 23 27/İstanbul 1978
Tercüme Hakkında Açıklama
Tatbikatıyla dünyada fırtınalar koparan Siyonistlerin asrımızda ele geçirilen en mühim gizli planlarını ihtiva eden «Siyon Liderlerinin Protokolları»nın İlk Türkçe tercümesi Sami Sabit Karaman tarafından yapılmıştır. Bu ilk tercümede Roger Lambelin'in Rusça’dan Fransızca’ya yapmış olduğu çeviri esas a1ınmıştır.
Kitabı Fransızca’ya çeviren Roger Lambelin Hıristiyan. olan Fransızları gözönüne alarak Siyonist Protokollarda geçen «Yahudi olmayanlar» şeklindeki ibareyi «Hristiyanlar» şeklinde tercüme etmiş ve Roger Lambelin'in bu ve buna benzer değişiklikleri daha sonra da., Sami Sabit Karaman'ın tercümesinden istifade edilerek yapılan diğer tercümelere de aksetmişti
Türkiye'de kaynağa, yani Rusça tercümeye en yakın olan İngilizce tercümeden, Türkçe'ye yapılan ilk çeviri budur
Kitap İngilizce’ye ilk defa G. Shanks tarafından Rusça’dan tercüme edilerek 1930 yılında. «Eyre and Spottiswood Ltd.» Yayınevi tarafından neşredilmiştir. Ayni çevirinin 1921 yılında 5., 6., 7. baskıları «Britons» Yayınevi tarafından yapılmıştır.
Britons Yayınevi yine 1921 senesinde «Siyon Liderlerinin Protokolları»nın Victor Mars den tarafından İngilizce’ye yapılan tercümesini «World Conquest Through World Government Protocols Ot The Learned Elders Of Zion» isim ile neşretmiştir. Ayni Yayınevi bahis konusu olan tercümeyi:
1921 1956 arasında 75 defa neşretmiştir. 1958 senesinde 77. baskısı. 1960 “ 78. “. 1963 “ 79. “. 1968 “ 80. “. 1970 “ 81. “
Böylece ayni Yayınevi G. Shanks tarafından yapılan tercüme de dahil olmak üzere “Siyon Liderlerinin Protokolları”nın;İngilizce tercümesini 85 defa neşretmiş bulunmaktadır
Britons Yayınevinin adresi şudur:
Britons Publishing Company Beamish House South View Chawleigh, Chulmleigh Devon Ex 18 7 HL ENGLAND
Ancak bu, yayınevi 1976 yılından sonra «Word of Government Protocols of The Learned Elders of Zion» isimli kitabın geçici olarak mevcudunun kalmadıgını bildirmekteydi. Bu yayınevi bilahare malî sebepler yüzünden kapanmıştır.
TAKDİM
SÎYON Liderlerinin Protokolları bir kısım Yahudi liderleri tarafından, hiçbir zaman gerçekleşmesine imkan olmayan dünya üzerinde Yahudi hakimiyeti altında tek bir devlet kurmak hayalleri,ile hazırlanmış bir programdır.
Bu kitabın ilk defa 1902/1903 kıyında bir Moskova gazetesinde tefrika, halinde neşredildiği sanılmaktadır. 1903 yılında yine Rusya'da diğer bir Rusça gazetede tefrika edilmiştir. Her iki tefrika da Rusya dışında meçhul kalmıştır. 1905 yılında Rus papazı profesör Sergyei Nilus tarafından kitap halinde bastırılarak neşredilmiştir. Sergyei Nilus bahis konusu kitabın baş tarafındaki yazısında kitabın kendisine bir arkadaşı tarafından el yazması halinde verildiğini, o arkadaşının bunları bir kadından aldığını, kadının ise Fransa'daki bir mason cemiyeti toplantısı sonunda bunları mason cemiyetinin en nüfuslu liderlerinden birinden çalmış olduğunu beyan etmiştir. Sergyei Nilus aym yazısında bunların bir toplantı zabıtnamesi olmayıp toplantıda okunan nutuklar olduğunu ve bu protokollardan bir tanesinin kayıp olduğunun açıkça anlaşıldığını ifade etmektedir.
Yukarıda bahsedilen Rusça neşriyat komünist ihtilalinden evvel Rusya dışında meçhul kalmış ise de komünist ihtilalinden sonra Rusya dışına 'kaçabilen bir kısım kimseler tarafından Sergyei Nilus'un neşrettiği kitap Amerika ve Rusya'ya götürülmüştür. Bu arada ingiltere'de British Museum kütüphanesi bunlardan bir nüsha elde etmiştir ve halen o kütüphanede 3926.d.5 numarada kayıtlı oîarak bulunmaktadır.
Sergyei Nilus 1917 senesinde, 1905 senesinde neşrettiği kitabın diğer bir baskısını hazırlamış fakat bu kitap piyasaya çıkmadan Yahudi Kerenski tarafından ihtilal yapılmış ve iktidara geçen Kerenski bu kitabın bütün nüshalarının toplanarak imha edilmesi için emir vermiştir. Daha sonra Sergyei Nilus komünist partisi polis teşkilatı tarafından tevkif ediîerek kendisine işkence yapılmış ve Sibirya'ya sürülmüştür. Bilahare Sergyei Nilus orada ölmüş veya öldürülmüştür.
Rusya'da 'komünistler iktidara gelince bu kitaba sadece sahip olmayı dahi ölüm cezasım gerektiren bir suç saymışlardır. Bu kanun Rusya'da 'halen yürürlüktedir. Rusya'da bu kitabın basılması ve satılması yasak olduğu gibi bu, kitaptan bir nüshasına sahip olan kimseler de ölüm cezasına çarptırılmaktadır. Diğer komünist devletlerde de durum aymdır. Komünist olmayan devletlerde ise Güney Afrika Birliğinde bu kitaba sahip olmak kanunla yasaklanmıştır ve bu kitaptan elde eden kimselere ölüm cezası dışında ağır cezalar verilmektedir.
Siyon Liderlerinin Protokolları, Rusya'dan kaçan bir kısım göçmenler tarafından Kuzey Amerika ve Almanya'ya götürülmesinden bir müddet sonra meşhur olmuş ve yirminci yüzyılda siyasî sahadaki kitap satışlarında en çok satılan kitaplardan birisi haline gelmiştir. Yalnız ingilizce nüshası bir milyon adetten fazla satılmıştır.
İngiltere'de Rusça'dan ilk tercüme G. Shanks tarafından yapılmış ve 1920 yılında basılmıştır. Kitabın fazla satışı sebebiyle aym yıl dört baskı daha yapılmıştır. Daha sonra 1921 yılında Victor Marsden'in Rusça'dan yaptığı tercüme neşredilmiştir.
Amerika Birleşik Devletlerinde ilk ingilizce tercümeler 1920 yılı sonlarında Boston ve NewYork'da yayınlanmıştır.
Almanya ve Fransa'da 1920 yılından sonra müteaddit baskılar piyasaya çıkarılmıştır.
1925 yılında Şam'da Arabça bir tercümesinin neşredildiği ve ayrıca çeşitli tarihlerde hemen hemen dünyadaki her lisana çevrildiği muhtelif kitaplarda kaydedilmektedir
Türkiye'de Sami Sabit Karaman 1943 yılında Roger Lambelin'in Fransızca tercümesinden Türkçe'ye yaptığı tercümeyi neşretmistir
Siyon Liderlerinin Protokollarının Avrupa Amerika ve diğer birçok yerlerde çok miktarlarda basılıp satıldığını gören Yahudiler büyük bir telaşa kapılarak bunların baskı ve satışını önleme çarelerini aramağa başlamışlardır. Komünist devletlerde ve Güney Afrika Birliğindeki neşretme ve bulundurma yasağını diğer devletlerde tatbik ettiremeyince bu kitabın Yahudi olmayan bir kısım kimseler tarafından yazıldığını ve Yahudiler tarafından yazılmış şeklinde gösterildiğini iddia etmişlerdir. Yahudiler bu iddialarını bir mahkeme kararı ile güya ıspat etme çarelerini bulmak yolunu denemişler ve bir dava yoluna müracaat etmişlerdir. 26. Haziran. 1933 tarihînde İsviçre Yahudi Cemiyetleri Federasyonu ve Bern Yahudi Cemiyeti, İsviçre Millî Cephesinin beş üyesine karsı dava açarak mahkemeden Siyon Liderlerinin Protokolları'nın sahte olduğu hususunda karar verilmesini ve neşrinin yasaklanmasını istemişlerdir. Mahkemedeki hakimin muhakeme sırasında tatbik ettiği usul İsviçre'de uygulanan usul kanunlarının çok haricine çıkmış ve onun bu kasdî tutumu İsviçre'de büyük hayret ve heyecan uyandırmıştır. Mahkemede duruşmayı idare eden hakim,, davacı tarafın şahit listesinde yazılı 16 şahitten hepsini çağırarak dinlemiş davalıların şahit listesinde yazılı iki şahitten ise ancak birinin ifade vermesine müsaade etmiştir. Ayrıca mahkemede resmî zabıt katibi tarafından zabıt tutulması gerekli iken hakim davacı tarafa iki hususî katip tayin etme hususunda müsaade ederek şahitlerin dinlenmesi ve muhakeme celselerinde cereyan eden hadiseleri zabıt halinde yazmaları için onlara yetki vermiştir, İsviçre muhakeme usulü kanunlarında yeri olmayan bu ve diğer bir takım tutumları, hakimin davacı taraf lehine karar verme temayülünde oîduğunu ortaya koymuştur. 14.5.1935 tarihinde mahkeme Siyon Liderlerinin Protokolları'nın sahte olduğuna dair bir karar vermiştir. Bu sırada dikkati çeken bir hadise daha olmuş ve mahkeme kararının açıklanması tarihinden evvel Yahudi basını mahkeme kararını neşretmistir. l. Kasım. 1937 tarihinde İsviçre Federal Mahkemesi (İsviçre Yargıtayı) mahkeme kararının tümünü bozmuştur. O tarihten sonra Yahudi propagandacılar İsviçre Federal Mahkemesinin mahallî mahkeme kararını bozarak hükümden kaldırdığı hususuna hiç temas etmeden sadece mahalli mahkeme kararını ileri sürerek Siyon Liderlerinin Protokolları'nın sahte olduğunun mahkeme karan ile ispat edildiğini iddia etmektedirler. Burada dikkat edilecek bir husus da şudur, İsviçre'de Siyon Liderlerinin Protokolları'nın basılması satılması bulundurulması ve okunması halen kanunen serbesttir.
Üçüncü protokolün bas taraflarında sembolik yılandan bahsedilmektedir. Protokolların İngilîzce tercümesinde bu mevzuda yazılanlara göre Yahudilerce yılanın başı Yahudilerin planlarını tertip eden kimseleri yılanın gövdesi ise diğer Yahudileri temsil ediyormuş. Yılanın başı bir yere girince oradaki Yahudi olmayan güçler ile mücadele ederek onları ezmeğe çalışırmış ve yılanın başı Kudüsten hareket ederek birçok yerleri işgal edip tekrar Kudüse dönerek devrini tamamlayacakmış. ingilizce tercümede yılanın işgal hedefîerinden Kudüsten evvelki son şehrin istanbul olduğu kaydedilmekte ve şu not ilave edilmektedir: «.Bu harita Jön Türk hareketinin yani Türkiyedeki Yahudi ihtilalinin vukuundan senelerce önce çizilmiştir.»
On dördüncü protokolda Yahudilerin bütün inançların kusurlarını münakaşa edeceklerine fakat kendi inançlanın kendilerinden başka kimseler tarafından tam olarak bilinmemesî sebebi ile onları kimsenin münakaşa edemiyeceğine dair bir nazariye yürütülmektedir. Yahudilerin bu nazariyeleri kendi inançlarına kendilerinîn de itimadları olmadığının tam bir tezahürüdür. Ayrıca onların inançlarına dair bilinen kısımlar gerekli şeyleri söylemek için yeterlidir. İslâmiyette ise hiç bîr kusur mevcut olmadığına göre, islamiyet düşmanlarının daima ya iftira yoluna başvurma veya doğru şeyleri kusur gibi göstermeğe çalışma metodu takip ettikleri bilinen hususlardır.
Dikkat edilecek bir nokta da Sosyalizm, Anarşizm ve Komünizmin Yahudilerce desteklenîp yürütüldüğünün üçüncü protokolda açıkça beyan edilmiş olmasıdır.
Yahudiler hayal ettikleri Dünya hakimiyetini elde edebilmek için komünîzm rejiminin yayılmasını arzu etmektedirler. Rusya'daki ve diğer yerlerdeki komünist ihtilalleri Yahudilerin faaîiyetlerinin neticesidir.Halen de Dünya üzerinde tüm komünizm faaliyetleri gizli veya açık olarak Yahudiler tarafından idare edilmektedir. 1917 yılında Rusya'nın idaresini üzerlerine alan 52 kişinin hepsi Yahudi idiler. 1919 yılı aralık ayında Rusya'da ihtilal hükümetinin 388 üyesinden sadece 16 kişîsî Rus idi. Diğer 372 kişiden bir kişi hariç 371 kişi Yahudi İdi. 1935 yılında Rusya'da Üçüncü Enternasyonal îcra Merkezinin 59 üyesînden 57 adedi Yahudi idi. ingiltere'de Karl Marks, Rusya'' da Trotsky, Macaristan'da Bela Kun ve Mathias Rakosi, Almanya'da Rosa Luxemburg, Amerika Birleşik Devletlerinde Emma Goldman.,Polonya'da Jacob Bergman, Romanya'da Anna Pauker, Yugoslavya'da Moishe Pyjede gibi Komünism faaliyetleri tarihinde en çok isimleri geçen Komünist ihtilalcileri ve Komünist ihtilali kışkırtıcılarının hepsi Yahudidirler. Amerika Birleşik Devletlerinde ve ingiltere'de atom bombası sırlarını Komünist Rusya'ya vermekten yakalamp hapse atılan Frank Rosenberg,Fuchs, Profesör Weinbaum, Judith Caplon, Harry Gold, Davut Greenglass, Julius Rosenberg, Miriam Moskewitz ve Abraham Brothanz' da Yahudidirler.
Protokollarda rastlanan Yahudi olmayanlar ibaresinin, yerine göre Yahudi olmayanların hepsini veya bir kısmını hedef aldığı anlaşılmaktadır.
Protokolları okuyanlar bunların üç çeyrek yüzyıl kadar evvel yazılmış olduklarını hatırda tutmalıdırlar.
Sıyon liderlerinin Protokollarındaki her fikri ayrı mütalaa etmek ve her biri için ayrı hüküm vermek gerekir. Fakat bir tanıtma yazısının hacmi buna müsait olmadığı için bu yazıda bu hususta beyanlara girişecek değiliz.
ABDULLAH MUSTAFA
PROTOKOLLAR
PROTOKOL 1
Edebiyat yapmayı bir kenara bırakarak her fikrin manasım söyleyeceğiz. Mukayese ve istidlal ile çevremizdeki hadiselere ışık tutacağız.
İlerde meydana koyacağım sistemimiz iki görüş noktasından hareket eder; Kendimiz ve Yahudi olmayanlar.
Dikkat etmelidir ki kötü düşünceli insanlar sayıca iyi insanlardan fazladır. Bundan dolayı onları idare etmekte en iyi neticeler akademik müzakerelerle değil, şiddet ve yıldırma ile elde edilir. Herkes iktidar mevkiinde olmayı arzu eder, her şahıs bir diktatör olmayı ister, yeter ki buna muktedir olsun. Kendi menfaatim temin etmek uğrunda herkesin menfaatim feda etmeğe istekli olmayan insanlar gerçekten pek azdır.
İnsan denilen yırtıcı hayvanları zapteden nedir? Onlara şimdiye kadar rehberlik için ne hizmet etmiştir?
Cemiyet hayatinin başlangıcında onlar, kaba ve kör kuvvete tabi oldular. Sonra ise. ayn mahiyette ve sadece kıyafet değiştirmiş biı kuvvet olan kanunlara boyun eğdiler. Bundar şu neticeyi çıkarıyorum: Yaratılışın kanununo göre, hak, kuvvette yatar.
Siyasî hürriyet bir fikirdir, fakat bir gerçek değildir. Otorite mevkiinde bulunan bir partiye baskı yapmak gayesi ile halk kitlelerim diğer bir partiye çekmek lüzumu ortaya çıktığı zaman, bu fikrin bir yem olarak nasıl kullanılacağı bilinmelidir. Liberalizm de denilen bu hürriyet fikrine eğer hasmın kendisi de kapılmış ye bu fikrin uğrunda iktidarının bir kısmım teslim etmeğe arzulu ise görev daha da kolaylaşır. Burada bizim nazariyemizin zaferi kesinlikle meydana çıkıyor. Gevşetilen hükümet dizginleri hayat kanunu gereğince derhal yeni bir el tarafından ele geçirilir ve bir araya toplanır. Çünkü milletin kör kuvveti bir gün dahi rehbersiz kalamaz ve yeni otorite, liberalizm ile zayıflatılan eskinin sadece mevkiine yerleşmekten ibaret kalır.
Günümüzdeki liberal idarecilerin iktidarının yerini, «altının iktidarı» almıştır. Bir zamanlar ise iman hükmetmişti. Hürriyet, gerçekleşmesi imkansız bir idealdir. Çünkü kimse onun ölçülü olarak nasıl kullanılacağım bilmez. Halka muayyen bir müddet için kendi kendisin! idare etme yetkisi vermek, onları düzensiz bir güruh haline getirmeğe yeter. Ondan sonra orada öldürücü bir didişme ortaya çıkar ve kısa zamanda sınıf mücadelesine dönüşür. Bu durumun içinde devletler yanıp yok olur ve onların değeri biı kül yığını derecesine iner.
Bir devlet kendi sarsıntıları içinde kendini tüketse, veya dahili anlaşmazlıkları onu dış düş manlarından zayıf duruma getirse telafi edileme;bir kayba uğramış sayılabilir: O bizim hakimiye timize girmiştir. Tamamile bizim ellerimizde olar sermayenin istibdadı, ona bir saman çöpü uzatır. Devlet ister istemez ona sarılır. Eğer şarılmazsa dibi boylar.
Liberal düşünceli bir kimse, yukarıdaki gibi fikirlere ahlaka aykırı derse şu sualleri sorarım Her devletin iki düşmanı olduğuna ve hariç düşmana karşı onları taarruz ve müdafaa planlarından habersiz tutmak onlara gece vakti veyc üstün sayıda kuvvetlerle hücum etmek gibi mücadelenin her tarz ve maharetin! kullanma, ahlaka aykırı mütalaa edilmediğine göre daha kötü bir düşmana karşı, cemiyetin yapışım ve amme menfaatim bertaraf edenlere karşı aynı vasıtalara, nasıl olur da ahiöka aykırı ve müsaade edilemez denilebilir?
Sağlam mantıklı herhangi bir dimağ için akla uygun müşavere ve münakaşalar yardımı ile kalabalık güruhları bir yöne sevk etmede herhangi bir başarı ümit etmek mümkün müdür?
O zaman akılsızca itiraz ve tekzipler de yapılabilir. Bu gibi itirazlar halk arasında daha çok taraftar bulursa muhakeme kuvveti su yüzüne çıkabilir mi? Avam tabakasından olan ve olmayan insanlara sadece küçük ihtirasları, önem
(Protokollar Forma; 2)
siz kanaatlan, adetleri, an'aneleri, hissî naziriyeleri rehberlik ettiğinden parti anlaşmazlıklarına düşerler, hatta tamamiyle uygun müzakere temeline dayanan herhangi bir anlaşmaya engel olurlar. Bir kalabalık güruhunun her kararı, bir çoğunluk ihtimaline veya çoğunluğa dayanır. Onlar siyasî sırları bilmediklerinden bir kısım gülünç kararlar ortaya koyarlar ki bunlar idareye bir anarşi tohumu eker.
Siyasetin ahlak ile ortak hiçbir yönü yoktur. Ahlaka uygun bir şekilde hüküm süren bir hükümdar mahir bir politikacı değildir ve bundan dolayı tahtında sağlam duramaz. Hükmetmek isteyen kimse hem kurnazlığa hem de yapmacılığa baş vurmalıdır. Açık sözlülüK ve dürüstlük gibi halk arasında meziyet sayılan vasıflaısiyasette kusurdurlar. Çünkü bunlar en kuvvetli düşmandan daha tesirli olarak ve daha kesinlikle hükümdarları tahtlarından düşürürler. Bu gibi vasıflar Yahudi olmayanların krallıklarına ait olmalıdır. Fakat biz hiçbir surette o vasıfları rehber edinmemeliyiz.
Bizim hakkımız kuvvette yatar. Mücerret bir düşünce olan «hak» kelimesi hiç bir şey ile ispat edilemez. Bu kelimenin manası şundan başka bir şey değildir: İstediğimi bana ver ki onunla senden kuvvetli olduğuma dair delil sahibi olayım.
Nerede hak başlar? Nerede sona erer?
Merkezî otoritenin zayıf olduğu, liberalizmin durmadan çoğalttığı hakların seli ortasında; kanunların ve hükümdarların şahsiyetlerim kaybetmiş oldukları herhangi bir devlette; kuvvetlinin hakkı ile hücum etmek ve mevcut bütün kaide ve düzeni darmadağın etmek, bütkn müesseseleri yeniden kurmak, kuvvetlerinin hakkını kendi liberalizmleri içinde gönüllü olarak bırakıp bize terkedenlerin hükümdarı olmak için kendimde yeni bir hak buluyorum.
Her çeşit iktidarın sallantı halinde olduğu şimdiki zamanda bizim iktidarımız diğer herhangi birinden daha yenilmez olacaktır. Çünkü o hiçbir kurnazlığın artık kendisinin temellerini çürütemiyeceği bir kuvvete sahip oluncaya kadar görünmez kalacaktır.
Şimdi işlemek zorunda bırakıldığımız geçici kötülükten, sarsılmaz bir idarenin iyiliği meydadana çıkacaktır. Bu idare, liberalizmin nice indirdiği millî hayat mekanizmasının düzenli işleyişini geri getirecektir. Gaye, vasıtaları haklı kılar. Bu duruma göre planlarımızda, dikkatlerimizi iyi ve ahlakla uygun olandan ziyade lüzumlu ve faydalıya çevirelim.
Önümüzdeki stratejik bir plandır. Birçok yüzyıllar boyu devam eden çabaların boşa gittiğim görmek riskine girmeden bu plandan sapamayız.
Faaliyetin memnuniyet verici şekillerini üzerinde inceden inceye durarak meydana getirmek için avamın seviyesizliğini, gevşekliğini, sebatsızlığım, kendi hayat veya refahlının şartlarım anlamak ve onlara uymaktaki kabiliyetsizliğini dikkat nazarına almak gereklidir. Bilinmelidir ki avamın kuvveti kör, hissiz ve akılsızdır. Daima herhangi bir taraftan gelen telkinlerin elinde kalır. Bir kör diğer bir köre onu uçuruma yuvarlamaksızın rehberlik edemez. Binaenaleyh büyük bir zeka sahibi olsalar bile avamın fertleri ve halk arasından çıkan sonradan görme kimseler henüz siyasetten anlamadıklanndan bütün milleti mahva götürmeksizin kitlenin liderleri olarak ileri çıkamazlar.
Ancak çocukluğundan beri müstakil olorak hükmetmek için eğitilmiş bir kimse siyaset alfabesi ile tertip edilebilen kelimelerin mönasını anlayabilir.
Kendi haline, yani aralarından çıkan sonradan görme kimselere bırakılan halk, iktidar ve itibar elde etmeğe çalışmanın tahrik ettiği parti çekişmeleri ve bundan doğan karışıklıklarla kendisini mahva götürür. Halk kitlelerinin sükunetle ve küçük kıskançlıklardan arî olarak karar vermesi ve şahsî menfaatları ile karıştırmadan memleket işleri ile uğraşabilmesi mümkün müdür? Bunlar haricî bir düşmandan kendilerim koruyabilirler mi? Bu düşünülmez. Çünkü halk kitlesindeki kafa sayısınca parçalanmış bir plan bütün birliğini kaybeder, bu suretle anlaşılmaz olur ve tatbiki imkansız hale gelir.
Ancak müstebid bir hükümdar ile bu planlar geniş ve açık bir şekilde, üzerinde dikkatle durularak hazırlanabilir ve devlet mekanizmasınin parçaları arasına uygun şekilde dağıtılabilir. Bundan çıkan zarurî sonuç şudur ki, herhangi bir memleket için tatmin edici, hükümet şekli birdir. O da sorumlu bir şahsın ellerinde toplanmasıdır. Kesin bir istibdad olmaksızın medeniyet mevcut olamaz. Medeniyet, kitleler tarafından değil onların yönetiçisi tarafından devam ettirilebilir. Avam vahşîdir ve vahşetin! her fırsatta gösterir. Avam, hürriyeti ellerine aldığı an o hürriyet çabucak vahşetin en yüksek derecesi olan anarşiye dönüşür.
Hürriyetin kendilerine çok miktarda içki kullanma hakkı verdiği, içki ile düşünce kabiliyetini kaybetmiş, alkollenmiş hayvanlara bakın. Bu bizim için değildir ve bu yol bizim yürüyeceğimiz yol değildir. Yahudi olmayan halk, alkollü içkilerle düşünce kabiliyetlerim kaybetmişlerdir. Onların gençliği klasisizm ve ilk çağ ahlaksızlığı ile ve içlerine soktuğumuz özel ajanlarımız, öğretmenler, hizmetçiler, zenginlerin evlerinde mürebbiyeler, kötipler vasıtası ile ve Yahudi olmayanların sık sık gittikleri sefahet yerlerindeki kadınlarımız vasıtası ile zehirlenerek ahmak bir şekilde yetiştirilmişlerdir. Bu sonuncular arasına kötü yo! ve lüks içindeki kimseleri gönüllü olarak takip eden ve kendilerine sosyete kadını denilen kimseleri de dahil edeceğim.
Parolamız kuvvet ve yapmacıktır. Siyasette sadece kuvvet, bilhassa devlet adamlarına çok lüzumlu olan kabiliyetler içinde gizlenmiş kuvvet galip gelir. Taclarının bir kısım yeni kuvvetlerin ajanlarının ayaklarına düşmesin! istemiyen hükümetler için şiddet bir prensip, ve desise ile yapmacık usul olmalıdır. Bu kötülük, sonunda iyiliği elde etmek için tek ve yegane vasıtadır. Bundan dolayı gayemizi elde etmeğe hizmet edecekleri zaman rüşvetçilik, düzenbazlık ve hıyanet hususuiannda duraklamamalıyız. Siyaset yolu ile başkalannın mülkünü tereddütsüz olarak nasıl ele geçireceğimizi bilmeliyiz; eğer bu yolla başkalarına boyun eğdirmeyi ve hükümdarlığınıızı temin edebileceksem.
Bizim devletimiz, bu sessiz işgal yolunda ilerlerken körü körüne İtaat meydana getirmek için lüzumlu olan dehşet havasım sürdürmek hususunda harb korkusunun yerine daha az farkedifebilen fakat daha tatmin edici olan Ölüm cezasını koymak hakkına sahip bulunmaktadır. Adil fakat merhametsiz şiddet, devlet kuvvetinin en büyük amilidir. Sadece menfaatımız için değil aynı zamanda vazifemiz icabı oiarak ve zaferimiz için şiddet ve yapmacık programı devam ettirmeliyiz. Hesaba dayanan bu doktrin kesinlikle kullanılan vasıtalar kadar kuvvvetlidir. Bundan dolayı o vasıtalar ile olduğu kadar şiddet doktrini İle de zafer kazanacağız ve bütün hükümetleri bizim hükümetimizin tebası haline getireceğiz. Bütün itaatsizliklerin ortadan kalkması için bizim merhametsiz olduğumuzu bilmek onlcra yetecektir.
Çok eski zamanlarda «hürriyet, eşitlik, kardeşlik» kelimelerini halk kitleleri arasmda ilk defa biz bağırdık. O günlerden beri her taraftan gelip ju oltaya takılan budala papağanlar tarafından bu kelimeler çok defalar tekrar edlldi. Bunlarla, evvelce avamın baskısına karşı çok güzel muhafaza edilen dünyanın refahı ve ferdin hakiki hürriyeti giderildi. Yahudi olmayanların sözde zeki insanları, ilim sahipleri, bu mücerred kelimelerin hakiki manalarım anlayamadılar, Bunların manalarının ve karşılıklı münusebetlerinin çelişmesine dikkat etmelidir. Görmediler ki mahlükat arasında eşitlik yoktur ve hürriyet olamaz. Yaratılıştan akıl, seciye ve kabiliyetler eşit değildir. Düşünmediler ki avam tabakası kördür. Onların arasından seçitip yönetimi üzerlerine alan sonradan görmeler de siyaset mevzuunda avam tabakasının kendisi gibi kördürler. Yetişmiş bir kimse bir budala da olsa yine hükmedebilir. Halbuki yetişmemiş kimse çok zeki de olsa siyasetten bir şey anlamaz. Bütün bu hususiara Yahudi olmayanlar dikkat atfetmedi. Oysa ki her zaman hanedan hükümdarlıkları bu fikirlere dayanmıştır. Çünkü baba, siyasî işlere dair bilgileri oğluna naklederdi. Bu suretle bunları hanedan ailesinden başka kimse bilmez ve kimse onları yönetilenlere ifşa edemezdi. Zaman geçtikçe siyasî işlerin gerçek pozisyonu olan hanedan içindeki intikal, manasım kaybetti ve bu durum davamızın başarısına yardımcı oldu.
Dünyanın her köşesinde «hürriyet, eşitlik, kardeşlik» kelimeleri şuursuz ajanlanmız sayesinde, bizim sancağımız coşkunluğu taşıyan çok sayıda kimseleri saflanmıza soktu. Bu kelimeler daima Yahudi olmayanların refahım kemiren, her tarafta sulhu, sükuneti, dayanışmayı, yok eden, Yahudi olmayan devletlerin bütün müesseselerini tahrip eden mahvedici kurtçuklar oldular. İlerde göreceğiniz gibi bu durum bize zaferimiz için yardım etmektedir. Bu, diğer şey
ler meyanındo en kuvvetli imkanı, yöni imtiyazları yıkma, başka bir ifade ile Yahudi olmayanların aristokrasismin tüm mevcudiyetim' yok etme imkanım elimize geçirmeğe bizi muktedir kıldı, Bu sınıf, halkları ve memleketlerin bize karşı sahip oldukları yegane müdafaa vasıtası idi. Yahudi olmayanların tabiî ve soya dayanan aristokrasisinin yıkıntıları üstünde biz para aristokrasisinin önderiiğinde bizim tahsil görmüş tabakamızın aristokrasisini kurduk, Bize bağlı olan serveti ve bizim Siyon Liderlerimizin tertip ettiği tahrik kuvveti olan bilgiyi bu aristokrasinin şartları olarak tesis ettik.
İhtiyacımız olan İnsanlarla münasebetlerimizde daima beşer düşüncesinin en hassas duyguları, para hesabı, tamah ve ihsanın maddî ihtiyaçları hususundaki açgözlülük üzerinde istemek suretiyle zaferimîz kolaylaştırılmış bulunmaktadır. Bu beşerî zafiyetlerin her biri tek basma ele alınınca şahsî teşebbüsü felce uğratmaya yeterlidir. Çünkü insanların temayüllerine göre istedikleri verilerek faaliyetleri satın alınmıştır.
Hürriyetin mücerretliği, her memlekette avamf; hükümetlerin, memleketin sahipleri olan halkın kahyası olmaktan başka bir şey olmadıkları ve kahyanın ise eskimiş bir eldiven gibi değiştirilebileceği fikrine inandırmağa bizi muktedir kıldı.
Halk temsilcilerinin bu değiştirilme imkanı, onları bizim emirimize tabi hale getirdi ve böylece bize onları tayin etme kuvveti verdi.
PROTOKOL 2
Gayelerimize erişebilmek için harplerin mümkün olduğu kadar arazi kazançları ile neticelenmemesi zorunludur. Böylece harpler ekonomik alana kaydıralıcaktır. Bu alanda milletler, verdiğimiz yardımda üstünlüğümüzün kuvvetini sezmekte gecikmiyeceklerdir, Bu durum her iki tarafı bizim beynelmilel ajan kadromuzun merhametine terkedecektir. Bu kadromuz milyonlarca göze sahip olup devamlı olarak gözetleme halindedir ve hiçbir tahdit onları engellememiştir. Sonra bizim beynelmilel hukukumuz, millî hukuku ortadan kaldıracak ve devletin medenî kanunları, tebası arasındaki münasebetleri nasıl idare ediyorsa milletleri öyle idare edecektir.
Halkın içinde kabiliyetleri ve kölece itaatlerine göre titiz bir dikkatle saçeceğirniz idareciler, idare etme sanatında eğitim görmemiş kimselerden olacak ve bundan dolayı kendilerinin müşavirleri ve uzmanları olan ve çocukluktarından beri bütün dünya işlerini idare etmek için yetiştirilen bilgi ve zeka canibi kimselerin ellerinde oyuncak olacaklardır. İyice bildiğinim gibi bizim bu u^manlarımız idare hususunda ihtiyaç duydukları rna!ümat! bizim Siyasî plönlanmızdan, tarih derslerinden ve her an geçen hadiselerin müşahadcsinden çikarmışlardır. Yahudi Oimanyanlar peşin hükümsüz tarih müşahadeierinin tatbikatı ile yönetilemezler. Onlar neticelerden tenkidî bir görüş çıkarmayan nazarî usule alışıktırlar. Bundan dolayı bizim onları hesaba katmaya ihtiyacımız yoktur. Bırakın onları vakti gelinceye kadar kendilerini eğlendirsinler veya girişken mazilerinin yeni şekillerinin ümidi içinde ve zevklerinin hayalleri ile yaşasınlar. Bfrakın; bizim onları ilmin emirleri diye kandırdığımız oyunların baş roiünü oynasıntar. Bu maksatla devamlı olarak basımmız vasıta İle bu nazariyefere körü körüne itimad uyandınyoruz. Yahudi olmayanların bilim adamları bilgileri ile böbürlenecek ve ilimden elde edeceği bütün malumatı makul bir şekilde doğruluğunu ıspat etmeden tatbik mevkiine koyacaktır. Halbuki bizim uzman ajan kadromuz onların kafalarım bizim arzu ettiğimiz istikamette eğitmek için bunları kurnazlıkla tertip etmişlerdir.
Bir an bile bu ifadelerimizi boş sözler sanmayın. Bizim tertip ettiğimiz Darvvinizm, Marxizm, Nietzcheizmin başarılarını dikkatle düşünün, Biz Yahudiler için bu direktiflerin Yahudi olmayanların fikirleri üzerinde nasıl bir bölücü etki vaotiaim aörmek herhalde zor olmayacak.
Siyasette ve idarî işleri yönetmekte hata yapmaktan kaçınmak için milletlerin düşüncelerim, seciyelerim' ve temayüllerini hesaba katmak bizim için zaruridir. Siyasetimizin zafer ve onun meydana getrdiği mekanizmanın işleyişi, karşılaştığımız halkların mizacına göre değişmelidir. Onun tatbikatı şimdiki zamanın ışığında geçmişten alınan derslerin hülasalarına dayanmadıkça temin edilmiyecektir.
Bu günün devletlerinin elinde büyük bir kuvvet vardır ki halkın içinde düşünce hareketleri meydana getirir. Bu, basındır. Basının rolü devamlı olarak ihtiyaçları zaruri imiş gibi göstermek, halkın şikayetlerim ifade etmek ve hoşnutsuzluk meydana getirmektir. İfade hürriyetinin zaferi basında mücessem hale gelir. Fakat Yahudi olmayan devletler bu kuvvetin nasıl kullanılacağım bilmediler ve o kuvvet bizim ellerimize geçti. Basın vasıtası ile kendimiz gölgede kalarak tesir yapmak gücünü kazandık. Her ne kadar kan ve göz yaşı deryaları içinde toplamağa mecbur olmuş isek de basın sayesinde altım elimize geçirdik. Gerçi halkımızın içinden birçoğunu feda ettik, fakat altın elirrrize geçti. Safımızdan feda edilen her şahıs Allah nazarında bin Yahudi olmayan şahsa bedeldir.
PROTOKOL 3
Bugün size söyleyebilirim ki hedefimiz şimdi bize sadece birkaç adım uzaklıktadır. Uzun yolun yürünecek ancak ufak bir kısmı kaldı. Kendisi ile halkımızı temsil ettiğimiz sembolik yılanın, önünde yürüdüğümüz çemberi kapanacaktır. Bu halka kapanınca bütün Avrupa devletleri kuvvetli bir mengene içinde onun büklümlerine kilitlenecektir.
Bu günlerin anayasal terazileri kısa zamanda kırılacaktır. Çünkü üzerinde döndüğü ekseni aşınıncaya kadar durmadan sarsılsın diye biz onu dengesiz kurduk. Yahudi olmayanlar o eksene yeterli derecede sağlam kaynak yaptıklarım zannediyorlar ve o terazilerin dengeye geIceğinî umuyorlardı. Fakat eksenler —tahtlarındaki krallar— kontrolsüz ve sorumsuz yetkileri İle şoşkına dönmüş olan ve budalaca hareket eden temsilcileri tarafından kuşatılmışlardı. Bunlar bu yetkileri saraylarda teneffüs edilen dehşet havasına borçluydular. Bu şahıslar halkları ile teması kesince tahtlanndaki krallar iktidara göz diken kimselere karşı artık halk ile aniaşıp kendilerini kuvvetlendirmeye muktedir otamıyoriardı. Biz, uzak görüşlü hükümdar iktidarı ile halkın kör kuvveti arasında her iki taraf da manasım kaybetsin diye bir uçurum meydana getirdik. Bir kör ile değneği gibi ki, ikisi de birbirinden ayrı olunca kuvvetsizdir.
İktidar peşinde koşanlar iktidarı kötüye kullanmaya tahrik etmek için, bütün kuvvetlerin liberal temayüllerim bağımsızlığa doğru yönelterek onların hepsini birbirine muhalif hale getirdik. Bu maksatla her çeşit teşebbüsü teşvik ettik, bütün partileri silahlandırdık, iktidar mevkiini her ihtiras için hedef haline getirdik. Devletleri karışık bir yayın kalabalığının çarpıştığı gladyatör arenaları haline getirdik. Kısa bir zaman sonra karışıklıklar ve iflaslar bütün dünyayı kaplayacaktır.
Çok konuşan gevezeler parlamento oturumlarım ve yönetimle ilgili toplantıları konuşma müsabakası haline çevirmektedir. Atılgan gazateciler ve vicdansız yazarlar her gün idareci memuriara sa id iriyorlar. Cılgına dönmüş avamın yumrukları altında herşey hovaya uçuşurken iktidarın suiistimali, bütün müesseseleri kendilerini devirmeğe hazırlayan son manivela olacaktır.
Bütün halk fakirlik sebebi ile ağır çalışma mecburiyetine zıncirlenmiştir. Bu, onların evvelce vurulduğu kölelik ve toprağa bağlı kölelik zincirlerden daha kuvvetlidir. Onlar bu zincırlerden kendilerini herhangi bir yolla kurtarabitirlerdi. Fakat yoksulluktan asta kurtulamayacaklardır. Biz anayasa kitleler için hayali ve gerçek dışı gözüken bir kısım haklar dahi! ettirdik. Halkın hakları ismi de, verilen bu hakların hepsi,, yalnız bir fikir halinde mevcud olabilir ve fiilî hayatta asla gerçekleştirilemez. Proleterya bizim. emrettiğimiz yönde ve bizim iktidar mevkiine yerleştirdiğimiz ajan kadromuzun hizmetinde bulunan kimseler lehinde rey kulanmalannın karşılığı olarak acıyıp soframızdan kendilerine fırlattığımız ekmek kınntılanndan başka anayasadan bir menfaat elde etmediğine göre, konuşmacıların gevezelik yapma hakkı elde etmeleri, gazetecilerin güzel yazılar yanında saçma şeyler yazma hakkına sahip olmaları, ağır yükünün altında beli ikiye bükülmüş proleter işçi için ne ifade eder? Cumhuriyete ait haklar, fakir bir insan içi nacı bir istihzadan başka bir şey değidir. Çünkü bir taraftan hemen hemen her gün çalışmaya mecbur olması sebebiyle o hakları kullanmaya muktedir değildir. Diğer taraftan o haklar kendisini yoldaşlarının grevlerine ve işverenlerin lokavtlanna bağlı hale getirdiğinden muntazam ve muayyen gelirinin bütün teminatından mahrum etmektedir.
Bizim rehberliğimiz altında halk, aristokrasiyi yok etti. O aristokrasi ki; kendisinin tek ve yegane müdafaa vasıtası ve halkın refahına bağlı ve ondan ayrılması imkansız menfaatleri sebebiyle de kendilerini besleyen bir anne idi. Şimdi aristokrasinin yık.ılması sebebiyle halk, para öğüten merhametsiz alçakların pençesine düştü. Bunlar işçilerin boyunlarına acımasız ve zalim bir boyunduruk vurdular.
Biz işçileri bu baskıdan kurtaracak kimseler olduğumuzu ileri sürerek sahnede görüneceğiz ve bizim savaşan kuvvetlerimiz olan Sosyalistlerin, Anarşistlerin ve Komünistlerin saflanna girmelerini onlara telkin edeceğiz. Bu savaşan kuvvetleri mizi biz; sosyal masonluğumuzun .sözde bütün beşeriyetin dayanışması ve kardeşçe idaresi gereğince daima destekledik. İşçilerin örneğinden kanunen faydalanmakta olan aristokrasi; İşçilerin iyi beslenmeleri, sıhhatli ve kuvvetli olmaları ile alakalanırdı. Biz ise tam aksine Yahudi olmayanların öldürtülerek azalmalarından menfaat bekliyoruz. Bizim kuvvetimiz devamlı yiyecek kıtlığı ve işçinin beden zayıflığında gizlidir. Çünkü bütün bunlar onun bizim arzularımızın kölesi olmasına delalet eder. O kendi yetkileri içinde bizim arzulanmıza karşı koyma kuvvet ve enerjisini bulamıyacaktır. Kralların kanunî otoritesinin aristokrasiye verdiği işçiyi idare hakkını, açlık daha sağlam bir şekilde bize verir.
Biz avam tabakasını açlığın doğurduğu sıkıntı, hased ve kin ile harekete geçirecek ve yolumuzun üzerinde bizi engelleyen ne varsa onların elleri ile silip yok edeceğiz.
Bütün dünyaya hükmedecek olan hükümdanmızın taç giymesi vakti gelince, aynı eiler ona engel olabilecek her şeyi ortadan kaldıracaklardır.
Yahudi olmayanlar bizim uzmaniarımızın telkinleri ile harekete geçirilmeksizin düşünme alışkanlığım kaybetmişlerdir. Bundan dolayı bizim krallığımız kurulunca derhal yapacağımız bir işi yapmanın, acil lüzumunu görmüyorlar. Bu iş, bilginin basit ve gerçek bir bölümü ve bütün bilgilerin temeli olan insan hayatinin ve onun sosyal varlığının yapısının gerektirdiği iş bölümünü ve netice olarak insanların sınıf ve şartlar içinde ayrılmaları hususundaki bilgileri okullarda öğretmektedir. Herkesin bilmesi gerekir ki İnsanların çalışma mevzularındaki farklılık sebebiyle herhangi bir eşitlik mevcud olamaz. Bir kimsenin kendini iekeleyen bir hareketi ile bütün bir sınıf kanun önünde eşit olarak sorumlu tutulamaz. O şahısla beraber hiçbir kimsenin değil, yalnız o şahsın kendi şerefi lekelenmiştir, Sırlar içinde o!an ve Yahudi olmayanlann öğrenmesine imkan vermediğimiz cemiyet kuruluşunun gerçek ilmi herkese gösterecektir ki mevki ve iş, muayyen bir çevre içinde muhafaza edilmelidir. Şöyle ki, fertlerin bir eğitimden geçmiş olmaları sebebiyle kendilerine uygun olmayan bir işi yapmaya davet edilmeleri yüzünden insanların ıztırab kaynağı olmasınlar. Bu ilmin tamamen okunmasından sonra halk gönüllü olarak iktidara itaat edecek ve devlette kendilerine tahsis edilen mevkii kabul edecektir. Bilimin bizim geliştirdiğimiz bugünkü durum ve istikametinde halkı yanlış yofa sevketme kastı ile hareket edilmesi ve halkın kendisinin cehaleti sayesinde onlar basılı şeylere körü körüne inanır,bağrına basar. Bir kör kendisinden üstün saydığı her duruma kin duyar. Çünkü sınıf ve durumun manaiannın idrakine sahip değildir.
Ticarî mübadeleler üzerindeki muameleleri durduracak ve sanayii felce uğratacak olan e" konomik krizleri tesiri bu kini daha fazla artıracaktır. 'Bizce bilinmekte olan bütün gizli yeraltı metodlan ile ve tamamile elimizde olan oltın'ın yardımı ile bütün Dünyada ekonomik krizler meydana getirecek, bu krizler vasıtasıyla Avrupa'daki bütün memleketlerde bütün işçi güruhunu aynı anda sokaktara fırlatacağız. Bu güruh; cehaletlerinin basitliği içinde zevkle dökerim, cehaletlerinin basitliği içinde zevkle dökecekler ve beşikte bulundukları günlerden beri hased ettikleri malları o zaman yağma etme imkanı bulacaklardır.
Bizimkilere dokunmayacaklardır. Çünkü saldırı anı bizce bilinecek ve biz kendimizinkileri muhafaza etmek için tedbirler alacağız.
Göstermiş bulunmaktayız ki, hödiselerin gelişmesi bütün Yahudi olmayanları idrakin hakimiyetine sokacaktır. Bizim istibdadımız kesin olacaktır. Çünkü o, bütün kargaşalıkları tedbirli bir şiddetle yatıştırmayı ve bütün müesseselerde liberalizmi yakıp kül etmeği bilecektir.
Halk kendisine hürriyet adı altında her türlü müsaade ve müsamahada bulunulduğunu görünce kendisini hükümdar tahayyül ederek yolunun üzerindeki iktidara saldırdı. Fakat tabii diğer bütün körler gibi birçok engellere rastladı. Bir kılavuz arama telaşına kapıldı. Eski durumuna dönme idrakine asla sahip olmadı ve bütün iktidarım bizim ayaklarımızın altına attı. Bizim «büyük» ismini verdiğimiz Fransız ihtilalim hatırlayın. Onun hazırlanmasındaki sırlar bizce gayet iyi bilinmektedir. Çünkü o tamamen bizim ellerimizin eseridir.
O vakitîenberi daima Dünya için hazırladığımız Siyon kanından müstebid kral lehinde, en sonunda bizden bile dönmeleri için halkı bir hareketten diğerine sevkediyoruz.
Bu gün biz enternasyonal bir güç olarak yenilmez bir durumdayız. Çünkü herhangi bir devletin hücumuna uğrarsak diğer devletler tarafından destekleniriz. Yahudi olmayan halkların; kuvvet karşısında yaltakçılık ettikleri halde zayıfların karşısında merhametsiz olmak, hatalar dan kaçınmaz ve cürümlere karşı müsamahakar, hür sosyal sistemin muhaliflerine tahammü! etmeğe isteksiz oldukları halde cesur bir istibdadın şiddeti altında dîn uğrunda ölen kimse kadar sabırlı olmak gibi hususlarda derin alçaklık içinde bulunanları bize bağımsızlık için yardım eden vasıflardır. Bugünün başbakan diktatörlerine sabırla katlanan ve onların suiiistimallerine tahammül eden Yahudi olmayan haklar, bunların en az bir kısmı için yirmi kralın kafasını uçururlardı.
Halk kitlelerinin bu mantıksız, birbirini tutmaz hali, aynı mahiyette görünen olaylar karşısındaki tutumu nasıl izah edilebilir?
Bu, diktatörlerin kendi ajanları vasıtası ile halkların kulağına bu suiistimaller ile devlete verecekleri zararın halkların refahı, onların hepsinin enternasyonal kardeşliği, onların dayanışması ve haklarının eşitliği gibi yüksek bir gaye ile olduğunu söylemeleri vakıası ile izah edilebilir. Tabiî onlar bu birleşmenin sadece bizim hakimiyetimizdeki idare altında başanlınası gerektiğini söylemezler.
Böylece halk dürüst kimseleri mahkum eder ve suçlu kimseleri suçsuz çıkarır, her ne isterse yapabileceğine gittikçe doha çok inanır. Bu durum sayesinde halk her türlü muvazeneyi yok eder ve her adımda karışıklık meydana getirir.
Hürriyet kelimesi insan topluluklarım her kuvvete, her çeşit otoriteye, hatta Aflah'a ve yaratılış kanunlanna karşı savoşa sevkeder. Bunun içindir ki biz krallığımızı kurduğumuz zaman, zalim bir prensip ifade eden ve kitleleri kana susamış hayvanlar haiine getiren bu kelimeyi hayat lugatından silmeğe mecbur olacağız.
Gerçekten bu hayvanlar her zaman kan içip doydukiarında yeniden uykuya dalarlar ve o zamanlarda zincirlerine kolaylıkla vurulabilirler. Fakat onlara kan verilmezse uyumazlar ve mücadeleye devam ederler.
PROTOKOL 4
Her cumhuriyet bir takım safhalardan geçer. Bunların birincisî, oraya buraya atılan kol avamın ilk günlerdeki çılgınca Öfkesinî ihtiva eder. İkincisi, demagoji safhasıdır ki, bundan anarşi doğar ve bu da kaç;nılmaz olarak istibdada götürür. Artık kanunî ve açıktan açığc ve bundan doiayı mes'uliyeti haiz bir istİbdaC değil, fakat görünmeye ve esrarlı bir şekilde gizlenmiş, bununla beraber bir gizii teşkilatın ellerinde olduğu hissedilen bir istibdad. Bunun hareketleri bir paravana gerisinde ve her çeşit ajanın arkasında çalıştığı nisbette vicdansızca olur. O ajanları değiştirmek sadece zararsız değil, fakat devamlı değiştirme sayesinde uzun müddetli hizmetlerin mükafatlandırılması için kaynakların harcanmasını önlediğinden gizti kuvvete gerçekten yardımcıdır da.
Görünmeyen bir kuvveti kim ve ne gibi bir durumda devirebilir? Bizim kuvvetimiz tamamen böyle bir kuvvettir. Yahudi olmayanların masonluğu, bir paravana olarak bize ve amaçlarımıza körü körüne hizmet eder. Fakat kuvvetimizin hareket planı, hatta onun tam hedefi .bütün halk için bilinmeyen bir sır olarak duruyor.
Hürriyet de; Allah'a îman ve insanların kardeşliği temeline dayansa, yaratılışın insanları, derecelere ayıran kesin kanunları tarafından reddedilen eşitlik telakkisine bağlanmasa, zararsız olarak ve halkın refahım bozmaksızın devlet ekonomisindeki yerini alabilirdi. Böyle bir îmanla bir halk toplumu dînî idare mıntıkaiarının vesayeti altında idare edilebilir ve Allah'ın yeryüzünde tertip ettiği nizama itaat ederek manevî çabanın rehberlik eden eli altında rahat ve saygılı bir şekilde yürürdü. Bu sebepledir ki bütün îmanların ei altından mahvına çalışmak, Yahudi olmayanların kafalarından Allah ve maneviyat dkşüncelerini koparmak ve onların yerine aritmetik hesaplar ve maddî ihtiyaçları yerleştirmek bizim için zaruridir.
Yahudi olmayaniara düşünme ve farkına varma hususunda vakit bırakmamak için onların akimi sanayi ve ticarete çevirmelidir. Böylece bütün milletler kar peşinde ve yarışında bütün bütün yutulacaklar ve müşterek düşmanlarım farketmiyeceklerdir. Fakat yine de hürriyetin Yahudi olmayanların toplumlarım parçalayıp yıkması için sanayii spekülatif temele oturtmalıyız. Netice olarak sanati ile topraktan ne çıkarılmış ise onların ellerinden kayarak spekülasyona yani bizim sınıflarımıza geçecektir.(Protokollar Forma: 3)
Üstün gelmek için yapılan şiddetli mücadele ve ekonomik hayata yayılacak sarsıntılar rıureketli, soğuk ve merhametsiz toplumlar meydana getirecektir ve şimdiden getirilmiştir de. Bu toplumlar yüksek siyasete ve dîne karşı kuvvetli bir nefret besleyeceklerdir. Onların yegane kılavuzu kar yani altın'dır, onunla elde edecekleri maddî zevklerden dolayı ona tapacaklardır. Sonra vakti gelince Yahudi olmayanların aşağı tabakaları, iyiyi elde etmek için değil, hatta servet kazanmak için değil, fakat sadece imtiyazlıtara karşı kinlerinden dolayı, bizim iktidar rakiplerimiz olan Yahudi olmayanların alimlerine karşı bizi takip edeceklerdir.
PROTOKOL 5
Bozulmanın her yere girdiği, zenginlerin sadece yarı dolandırıcılık düzenlerinin becerikli sürpriz taktikleri ile kazanç sağladıkları, gevşekliğin hüküm sürdüğü, ahlakın gönüllü olarak kabul edilen prensiplerle değil cezaî tedbirler ve sert kanunlarla muhafaza edildiği, îman ve memlekete dair duyguların kozmopolit inançlarla silindiği toplumiara ne şekilde bir idare tarzı verilebilir? Bu toplumlaro biraz sonra anlatacağım istibdaddan başka ne şekilde bir idare verilebilir? Biz cemiyetin bütün güçlerim ellerimize alabilmek için sıkı bir şekilde merkezleştirilmiş bir hükümet meydana getireceğiz, tebamızın siyasî hayatinin bütün faaliyetlerini yeni kanunlarla mekanik bir tarzda düzenleyeceğiz. Bu kanunlar Yahudi olmayanlar tarafından tanınmış olan bütün müsamaha ve hürriyetleri birer birer geri alacak ve bizim krallığımız herhangi bir anda ve her yerde bize söz ile veya fiilen karşı gelecek olan herhangi bir Yahudi olmayan şahsı yok edecek derecede muhteşem bir istibdad ile temayüz edecektir.
Benim söylediğim şekilde bir istibdadın bu günkü gelişme durumu ile bağdaşamıyacağı bize söylenecektir. Fakat ben size bunun olacağtnı ıspat edeceğim.
Halk, tahtlarında oturan krallara Allah'ın iradesinin izharı olarak baktığı zamanlarda kralların müstebid iktidarına mırıldanmadan itaat ederlerdi. Fakat biz onların kafalanna kendi hakları mevzuunda telakkiler îma ettiğimiz günden beri tahtların sahiplerim alelade şahıslar gibi görmeğe başladılar. Biz onları Allah'a îmanlanndan da uzaklaştırdık. O zaman iktidarın kuvveti halkın sahip olduğu sokaklara fırlatıldı ve bizim tarafımızdan ele geçirildi.
Bundan başka kurnazca dalavereler ile ortaya konan teori ve sözler vasıtası ile, genel hayatın düzenleriyle ve her çeşit diğer desiseler ile kitleleri ve fertleri yönetmek sanatı gibi bizim idareci beynimizin uzmanlarına ait olan hususlarda Yahudi olmayanlar bir şey anlamazlar. Analiz ve müşahadeler, küçük çıkarlar üzerinde hassasiyetle durma gibi maharetlerde bizim rakibimiz yoktur. Siyasî faaliyet planları çizmede ve dayanışmada bizimkihden fazlası mevcud değildir. Bu hususta yalnfz Cizvitler bizimie mukayese edilebilir. Fakat biz kendi gizli teşkilatımızı daima gölgede tutarak, onları açık bir teşkilat olmaları sebebiyle düşüncesiz avamın gözünden düşürmek yolunu bulduk. Bununia beraber muhtemelen Dünya için kendi hükümdarı kim olsa aynıdır. Katoliklerin başı da olsa bizim Siyon kanından müstebidimiz de olsa. Fakat biz seçilmiş kavime bunu bir kayıtsızlık mevzuu yapmak çok uzaktır.
Bir zaman için dünyadaki bütün Yahudi olmayanların bir koalisyonu bizimie belki başarılı bir şekilde mücadele edebilirdi. Fakat onların aralarında mevcud ve kökleri şimdi asla koparılıp çıkarılmayacak derecede derine atılmış olan anlaşmazlıklar sebebiyle bu tehlikeye karşı emniyette bulunmaktayız. Biz, Yahudi olmayanların şahsî ve kavmi hesaplarım, son yirmi yüzyıl boyunca besleyip çok geliştirdiğimiz dinî ve ırkî kinlerim birbirlerinin karşısına çıkardık. Bu sebepledir ki bize karşı kolunu kaldıran herhangi bir yerdeki bir devlet destek görmeyecektir. Onların her biri hatırlannda tutmalıdır ki bize karşı herhangi bir anlaşma kendisi için faydasız olacaktır. Biz çok kuvvetliyiz. Bizim kuvvetimizden kurtuluş yoktur. içinde bizim esrarlı elimiz bulunmadıkça milletler önemsiz bir hususi anlaşma bile yapamazlar.
Bizzat Allah tarafından bütün dünyanın idaresi için bizim seçildiğimizi peygamberler söylemiştir. Allah bizi bu vazifeyi görebilecek bir zeka ile teçhiz etti. Hasım tarafta bir zeka olsaydı bize karşı hala mücadele edebilirdi. Fakat öyle olsa da yeni gelen bir kimse eskidenberi yerleşmiş olan bir kimse ile denk olamaz. Bu sebeple aramızdaki mücadele, dünyanın bu güne kadar asla görmediği şekilde merhametsiz olacaktı. Evet onların zekösı çok geç yetişmiş oiacaktı. Bütün devlet mekanizmalannın tekerlekleri bir motor kuvveti ile hareket ettirilir ki o bizim ellerimizdedir. Devlet mekanizmalarının bu motoru altındır. Siyon Liderlerimiz tarafından icad edilen politik ekonomi ilmi uzun zamandanberi sermayeye şahane nüfuzunu vermiş bulunmaktadır.
Sermayenin engelsiz olarak işletilmesi için o, sanayi ve ticarette inhisar tesis etmek hususunda, hür olmalıdır. Bu, şimdiden görünmez bir el tarafından dünyanın her tarafında İcra safhasına konulmaktadır. Bu hürriyet, sanayi ite meşgul olanlara siyasî bir kuvvet verecek, bu da halka baskı yapmağa yardımcı olacaktır. Bu günlerde halkları silahsızlandırmak onları harbe sevketmekten, alevler içinde yanan ihtirasları bizim menfaatımıza kullanmak onların ateşini söndürmekten ve başkalannın fikirlerini alıp onların manalarım bize uygun şekilde değiştirmek onları kökünden kazımaktan daha ehemmiyetlidir.
Yöneticiliğimizin en mühim amacı şu hususları ihtiva eder: Halkın zihnini tenkid İle bozmak, onu mukavemet uyandıran ciddî düşüncelerden uzaklaştırmak, zihnî kuvvetleri boş nutukların sahte savaşı ile meşgul etmek.
Her çağda dünya halkları da fertler gibi sözleri iş şeklinde kabul etmişlerdir. Çünkü onlar genel arenadaki gösteri ile tatmin olurlar ve vadleri icraatın takib edip etmediğine nadiren dikkat ederler. Bundan dolayı biz halka söz İle hitab edilecek müesseseler kuracağız ve bu mü
esseseler gelişmeye olan faydalarının beliğ delilini vereceklerdir.
Her yöndeki bütün partilerin serbest dış görünüşlerini zahiren kabulleneceğiz ve bu dış görünüşlere nutuklarda ses vereceğiz. Nutuk veren kimseler o kadar konuşacaklar ki dinleyicilerin sabrım tüketecek ve nutka karşı bîr nefret hasıl edeceklerdir.
Kamuoyunu avucumuzun içine almak gayesiyle her taraftan birbirlerine zıd fikirleri netice çıkamayacak şekilde karşı karşıva getirerek, bu karışıklık içinde Yahudi olmayanların başlarınin dönmesi ve her çeşit siyasi mevzularda hiç bir fikir sahibi olmamanın en iyi hal olduğu kanaatine varmaları için, yeterli bir zaman boyunca çahşarak onları şaşkın hale getirmeliyiz. Halkın siyasî mevzuları anlamaması gerekmektedir. Çünkü o mevzular yalnız halkı idare edenler tarafından anlaşılır. İşte bu birinci sırdır.
Hükümetimizin başarısı için zarurî olan ikihci sır aşağıdaki hususları ihtiva eder: Millî başarısızlıkları, ihtirasları ve medenî hayat şartlarım çoğaltmak. Böylece keşmekeş doğuran bir durum içinde bir kimsenin nerede bulunduğunu bilmesi imkansız olacak ve neticede halk birbirlerini anlamaz duruma gelecektir. Bu tedbir başka bir yoldan da bize hizmet eder. Şöyle ki, bütün partilerin arasına anlaşmazlık eker, hala bize boyun eğmek istemiyen bütün toplu güçleri yerinden çıkarır ve işimize herhangi bir derecede engel olabilecek herhangi bir şahsî te
şebbüsün cesaretini kırar. Bize karşı şahsı teşebbüsten daha tehlikeli bir şey yoktur: Eğer o, arkasında bir dahîye sahipse böyle bir şahsî teşebbüs oralarına anlaşmazlık ektiğimiz, milyonlarca kişinin yapabileceğinden fazla şey yapar. Biz, Yahudi olmayan cemiyetlerin eğtimini o şekilde yönetmeliyiz ki her ne zaman şahsî teşebbüs isteyen bir mevzu ile karşılaşsalar meyus bir acz içinde elleri böğürlerinde kalsın. Çalışma hürriyetinin neticesi olan büyük cabalar bir başkasının hürriyeti İle karşılaşınca kuvvetleri tüketir. Bu çarpışmadan ağır ahlakî sarsıntılar, hareketler ve başarısızlıklar ortaya çıkar. Bütün bu vasıtalario Yahudi olmayanların kuvvetim o şekilde azar azar tüketeceğiz ki ontar bize Dünyanın enternasyonal iktidarım sunmaya mecbur olacaklardır. Bu durum herhangi bir şiddet hareketinde bulunmaksızın Dünyanın bütün devletierinin kuvvetlerini tedricen yutmağa ve bir üstün hükümet teşkil etmeğe bizi muktedir kılacaktır. Bu günün hükümdarları yerine bir hayalet dikeceğiz ki ona yüksek hükümet idaresi denilecektir. Onun elleri bir kıskaç gibi her istikamete uzanacak ve onun teşkilatı öyle muazzam ölçülerde olacaktır ki Dünyanın bütün milietierine boyun eğdirmekte başarısızlık göstermiyecektir.
PROTOKOL 6
Biz yakında büyük paraların hazineleri olacak muazzam inhisarlar kurmaya başlayacağız. Yahudi olmayanların geniş servetleri bile o derece bunlara dayanacaktır ki siyasî mahvoluşun ............... ertesi günü devlet kredileri ile birlikte batıp gideceklerdir.
Burada hazır bulunan ekonomistler, bu tertibin ehemmiyetim bir kere tasavvur edin!..
Bizim yüksek hükumetimîzi, bize gönüllü olarak İtaat eden kimseleri koruyan ve onlara iyilik eden bir durumda göstererek mümkün olan her yol ile onun önemini arttırmalıyız.
Siyasî bir güç olan Yahudi olmayanların aristokrasisi öldü. Bizim onu hesaba katmağa ihtıyacırruz yoktur. Fakat arazi sahibi olarak kendi kendilerine yeter oldukları müddetçe hala bize zararlı olabilirler. Bundan dolayı her ne pohasına olursa olsun onları topraklanndan uzaklaştırmak bizim için elzemdir. Arazi vergilerinin arttırılması ile arazilere borç yüklenerek bu amaç en iyi bir şekilde elde edilecektir. Bu tedbirler arazi sahipliğin! engelleyecek ve arazi sahiplerim aciz ve kayıtsız şartsız İtaat etme durumunda tutacağız.
Yahudi olmayanların aristokratları kendilerihi az ile tatmin etmekte irsî olarak kabiliyetsizdirler. Çabucak yanıp bitecek ve söneceklerdir.
Ayni zamanda ticaret ve sanayii, fakat en başta vazifesi sanayie mukabil bir kuvvet teşkil etmek olan spekülasyonu şiddetle himaye etmeliyiz. Spekülatif sanayiin yokluğu öze! ellerde sermayeyi çoğaltır ve toprağı emlak bankalanna borçluluktan kurtararak ziraatin eski haline gelmesine hizmet eder. Biz sanayiin hem emeği hem de sermayeyi araziden çekip çıkarmasını ve spekülasyon vasıtası ile Dünyanın bütün parasının elimize geçmesini bu suretle bütün Yahudi olmayanların proleterya saflanna attimasını arzu ediyoruz. O zaman Yahudi olmayanlar başka bir sebep için olmasa bile var olma hakkını elde etme için önümüzde eğileceklerdir. .
Yahudi olmayanların sanayiini tamamen çökertmek için Yahudi olmayanların arasına geliştirdiğimiz lüksü ve spekülasyonun yardımına getireceğiz. Çünkü lüks için hırslı talep, herşeyi yutup bitirmektedir. Biz işçi ücretlerini yükselteceğiz, fakat bu işçilere hiçbir menfaat sağlamıyacaktır. Çünkü biz aynı zamanda hayat için en lüzumlu şeylerin fiyatlannda da yükselme meydana getireceğiz ve bunun ziraat ve hayvancılıktaki gerileme sebebiyle olduğunu iddia edeceğiz. Ayrıca işçileri anarşiye ve sarhoşluğa alıştırarak istihsal kaynaklarım kurnazlıkla ve el altından derin bir şekilde mahvetmeğe çalışacağız. Aynı zamanda bu tedbirlerle yanyana olarak Yahudi olmayanların eğitim görmüş bütün güçlerini ortadan kaldırmak için her tedbiri alacağız.
Bu faaliyetlerin gerçek manalarının vaktinden önce Yahudi olmayanların gözlerine carpmamosı için bu faaliyetleri «işçi sınıfına hizmet hususunda ateşli bir arzu ve politik ekonominin büyük prensipleri» iddiaları ile maskeliyeceğiz. Politik ekonomide ise bizim ekonomik nazariyeSerimizin enerjik, bir propogandosı sürdürülmektedir.
PROTOKOL 7
Silahlanmanın hızlandıriiması ve polis kuvvetlerinin artırılmast yukarda bahsedilen planların yerine getiriimesi için tamamen elzemdirler. Biz istiyoruz ki Dünyadaki bütün devletlerde bizlerden başka ancak proleterya sürüleri bizim menfaatlarımıza bağlı birkaç, milyoner, polisler ve askerler bulunsun.
Baştanbaşa bütün Avrupa'da ve Avrupa ile münasebetleri vasıtası ile diğer kıtalarda karışıklıklar, anlaşmazlıklar ve düşmanlıklar meydana getirmeliyiz. Bununla biz iki menfaat etde ederiz. İlk olarak, istediğimiz yerde karışıklıklar meydana getirmek veya sükuneti temin etmek kuvvetine sahip olduğumuzu iyice bilecek olan bütün memleketleri kontrol altında tutabiliriz. Bütün bu memleketler bizde kaçınılmaz bir baskı gücü görmeğe alıştıktırlar. İkinci olarak da siyasî vasıtalarla ekonomik anlaşmalarla veya borç yükümlülükleri ile her devletin kabmelerinde gördüğümüz bütün iplikleri entrikalarımızıa karmakarışık bir hale getireceğiz. Bu hususta başanya ulaşmak için müzakereler ve anlaşmalar sırasında büyük kurnazlık ve tesir kullanmalıyız. Fakat «resmî lisan» denilen hususlarda bunun zıddı taktikleri kullanacak, dürüstlük ve uysallık maskesi takınacağız. Dikkatlerine sunduğumuz şeylerin yalnız dışına bakmaya alıştırdığımız Yahudi olmayan millet ve hükümetler bu durumda bizi hala insan soyunun iyilik edici ve kurtarıcıları olarak kabule devam edeceklerdir.
Bize karşı muhalefet hareketlerinin hepsine, buna cür'et eden memleketin komşularınin ilan edeceği bir harb ile cevap verme durumunda olmalıyız. Fakat eğer o komşular da bize karşı gelme tehlikesine atılırlarsa o zaman bir Dünya harbi ile mukavemet göstermeliyiz.
Siyasette başarının başlıca sebebi teşebbüslerindeki gizliliktir. Diplomatın sözü işlerine uymamalıdır.
Biz ihmal edilebilecek birkaç istisnası ile şimdiden tamamen ellerimizde olan basın vasıtası ile gizlice suflörlük ettiğimiz ve kamu oyu oiarak takdim edeceğimiz şeyle, istediğimiz sonuca şimdiden yaklaşmakta olan geniş bir şekilde tasarlanmış planımızın gösterdiği yönde faaliyette bulunmaya Yahudi olmayan hükü metleri mecbur etmeliyiz.
Avrupa'nın Yahudi olmayan hükümetlerim kontrol altında tutma sistemimiz kısaca şöyle özetlenebilir: Onlardan bir tanesine karşı kuvvetimizi yıldırıcı teşebbüslerle göstereceğiz. Hepsine karşı ise; eğer bize karşı umumi bir ayaklanmaya imkan verirsek, Amerika, Çin ve Japonya topları ite cevap vereceğiz.
PROTOKOL 8
Hasımlarımızın bize karşı kullanabilecekleri bütün silahlar ile kendimizi silahlandırmalıyız, Anormal bir şekilde küstahça ve haksız görünecek hükümler söylemeğe mecbur kalacağımız haller için kanunî terimler lügatından en ince ifade gölgelerim ve düğümlü noktaları bulup çıkarmalıyız. Çünkü bu kararların kanunî şekle dökülmüş en yüksek ahlak prensipleri olarak görünecekleri ifadeler içinde ileri sürülmeleri mühimdir. Bizim yöneticiliğimiz, aralannda çalışmağa mecbur olacağı bütün medeniyet kuvvetleri ile kendini kuşatmalıdır. O, kendisini siyasî konuların yazarları, hukuk tatbikatçıları, idareciler, diplomatlar ve nihayet bizim Özel okullarımızda hususî üstün talim ve terbiye görmüş kimseler ile kuşatacaktır. Bu kimseler sosyal yapının bütün sırlarının bilgisine sahip olacaklar, siyasî alfabeler ve sözler ile tertip edilecek her lisanı bilecekler, insan mizacının üzerinde işlemeğe mecbur olacakları bütün hassas telleri ile beraber, bütün derinliklerinaen haberdar olacaklardır. Bu teller Yahudi olmayanların düşünüş şekli, onların temayülleri, kusurları, kötü huyları, meziyetleri, sınıf ve durumlarının hususiyetleridir. Söylemeğe lüzum yoktur ki otoritenin yukarda bahsettiğimiz kabiliyetli yardımcıları, kendilerinin idarî işlerim, o işlerin gayesinin ne olduğunu düşünme zahmeti vermeksizin ve o işlerin ne için lüzumlu otduğunu asla incelemeden yapmağa alıştırılmış olan Yahudi olmayan kimseler arasından alınmayacaktır. Yahudi olmayanların idarecileri kağıtları okumadan imzalarlar ve onlar ya ücret için veya İhtiras sebebiyle hizmet ederler.
Biz hükümetimizi İktisatçıların tüm dünyası İle kuşatacağız. Şu sebeple k,i iktisadî ilimler. Yahudilere verilen öğretimin başlıca mevzuunu teşkil ederler. Yine bizim etrafımızda bankerler, sanayiciler, sermayedarlar ve bilhassa milyonerlerin tüm kadrosu bulunacaktır. Çünkü esasında herşey rakamlar meselesi ile halleledilecektir.
Devletimizde sorumlu mevkileri Yahudi kardeşlerimize tevdi etmekte herhangi bir tehlike mevcud olmayacağı zamana kadar, bir zaman tehlike mevcut olmayacağı zamana kadar, bir zaman için bu mevkileri mazisi kötü şöhreti kendileri ile halk arasında bir uçurum teşkil eden şahısların ellerine vereceğiz. O şahıslar eğer bizim emirlerimize itaat etmezlerse cezaî sorumluluk ile veya ortadan kaybolma durumu ile karşılaşacaklardır. Bunlar o şahısları son nefeslerine kadar bizim menfaatlerimizin müdafii yapmak içindir.
PROTOKOL 9
Prensipterimizin tatbikinde içinde yaşaaiğınız ve faaliyet gösterdiğiniz memleketin halkının karakterine dikkat edin. Bu prensiplerin umumî bir şekilde ve aynen tatbiki halkın bizim modelimizde yeniden eğitilmiş olacağı zamana kadar başarılı olamaz. Fakat göreceksiniz ki bunların tatbikine tedbirli bir tarzda yaklaşarak on sene geçmeden en sabatkar karakter değişecek ve halen bize İtaat ettirmiş olduklarımızın soflarına yeni bir halk toplumu daha eklenecektir.
Aslında bizim masonik parolomızın ifadeleri olan liberal kelimeler yani «hürriryet, eşitlik, kardeşlik», biz krallığımızı kurduğumuz zaman bizim tarafımızdan artık birr parola teşkil etmeyen ve sadece bir idealizm ifade eden sözler haline yani «hürriyet hakkı, eşitlik vazifesi, kardeşlik ideali» şekline çevrilecektir. Böylece o şekle sokulacaktır ki boğayı boynuzlarından yakalamış olacağız ............... Biz şimdiden kendimizinkinden başka her çeşit idareyi, her ne kadar onlardan çoğu hukukan mevcud bulunuyorlarsa da, fiilen yok etmiş bulunuyoruz. Şimdiki zamanda eğer herhangi bir devlet bize karşı bir itirazda bulunursa, bu durum bizim önceden verdiğimiz yetki ve bizim emrimiz iledir. Çünkü onların Yahudi düşmanlığı küçük yaştaki kardeşlerimizi terbiye etmemiz hususunda bize gereklidir. Daha fazla açıklamaya girmeyeceğim Çünkü bu mesele aramızda birçok defalar müzakere mevzuu teşkil etmiştir.
Faalivetlerimizin sahasını sınırlayacak engeller mevcud değildir. Bizim üstün hükümetimiz kabul edilen terminolojide kuvvetli ve tesirli —diktatörlük— kelimesi ile vasıflandırılan kanun dışı şartları içinde bulundurur, Size bir vicdan rahatlığı içinde anlatmak durumundayım ki lider atma binmiş olarak ve bütün askerlerimizin başı olarak, biz kanun yapıcılar, hukukî ve cezaî kararlar infaz edeceğiz, biz öldüreceğiz ve biz affedeceğiz. Biz irade kuvveti ile idare edeceğiz, Çünkü ellerimizde bir zamanlar kuvvetli olan şimdi ise tarafımızdan mağlüb edilmiş bulunan bir partinin küçük parçaları var. Elimizdeki silahlar hudutsuz ihtiras, yanan hırs, merhametsiz hınç, kin ve garazdır.
Kerseyi yutan terör usulleri bizimdir. Hizmetimizde her fikir ve her nazariye mensubu şahıslar, monarşiyi geri getirmek isteyenler, demagoglar, sosyalistler, komünistler ve her çeşitten ütopik halciler vardır. Biz onların hepsini vazifeye koştuk. Onların her biri kendi hesabına otoritenin son kalıntliarının dayanaklarım yok ediyor ve düzenin bütün kurulu şekillerini devirmeğe çabalıyorlar. Bu faaliyetler sebebi ile bütün devletler işkence içindedir. Onlar sükun istiyorlar, Onlar sulh için her şeyi feda etmeğe hazırdırlar. Fakat biz onlaro sulh vermeyeceğiz; ta ki onlar bizi enternasyonal üstün hükümetimizi açıkça ve itaatkar bir şekilde tanıyınçaya kadar.
Halk, sosyalizm meselesinin beynelmilel bir anlaşma yolu ite haliedilmesi lüzumuna dair sesini yükseltti. Ayrı partiler içerisinde bölünme onları bizim ellerimize verdi. Çünkü İddialı birmücadeleyi devam ettirmek için paraya sanıp olmalıdır, ve bütün para bizim ellerimizdedir.
Tahtlarında oturan Yahudi olmayan kralların berrak görüşlü kuvveti ile avam kitlelerinin kör kuvveti arasındaki birlikten korkmamız için sebep olabilirdi. Fakat böyle bir ihtimale karşı lüzumlu bütün tedbirleri almış bulunuyoruz. Biz bu iki kuvvetin arasına karşılıklı terör şeklınde bir siper inşa ettik. Bu suretle halkın kör kuvveti bizim desteğiniz olarak duruyor. Biz, ancak biz, onlara bir lider tedarik edeceğiz ve tabiî onları bizim hedefimize giden yola yönelteceğiz.
Kör halk kitlelerinin elinin bizim kılavuzluk eden elimizden ayrılıp kendi basma serbest ka!mamosı için, bilfiil şahsen olmasa dahi ideolojik sahadaki biroderierimizin en güvenilir olanlarından bazıları vasıtası ile her vesileyle onlarla yakın bir beraberlik içinde olmalıyız. Biz yegane otorite olarak tanındığımız zaman umumî yerlerdeki halk ile şahsen konuşacağız ve onlara siyasî meseleler üzerinde, fakat o meseleleri bize uygun istikamete çevirmek suretiyle ders vereceğiz.
Köy okullarında ne öğretildiğin! kim tahkikedecek? Fakat bir hükümet elçisi veya bizzat tahtındaki kral bir şey söyleyecek olsa derhal bütün devletin bundan haberdar olmaması imkansızdır. Çünkü bu, halkın ağzı ile dışarıya yayılır.
Yahudi olmayanların müesseselerini vaktinden evvel yıkmamak için ona hünerle ve hassasiyetle dokunduk ve onların mekanizmasını hareket ettiren zembereklerin uçlarım ele geçirdik. Bu zemberekler düzeninin sıkı fakat tam hassas yerinde bulunurlar. Biz onların yerine, liberalizmin karşıklığa verdiği ruhsatı yerleştirdik. Biz kanunların icrasına. seçim işlerinin yürütülmesine, basma, icrasına, seçim işlerinin yürütülmesine, basma, şahsın hürriyetine ve bilhassa hür olarak mevcud oluşun köşe taşları olan terbiye ve eğitime ellerimizi sokmuş bulunuyoruz.
Yanlış oldukları bizce bilinen, bununla beraber tarafımızdan telkin edilen prensip ve teoriler içinde yetiştirmek suretiyle Yahudi olmayanların gençliğim aldattık, şaşırttık ve bozduk.
Mevcud kanunlar üzerinde esaslı değişiklik yapılmaksızın ve sadece onlara birbirine zıd yorumlar içinde yanlış mana vererek neticeler alınması yolunda bazı büyük hamleler yaptık. O neticeler, evvela bu yorumların kanunları maskelemesi sonra da karışık kanunlar ağın' anlamayı imkansız hale getirmesinden dolay! onları hükümetlerin gözünden tamamile gizlemesi gerceğinde ifadesini bulur.
Meseleleri hakem kararı ile halletme nazariyesinin menşei işte budur.
Yahudi olmayanlar eğer zamanı gelmeden neler cereyan ettiğini tahmin ederierse onların bize karşı silahla ayaklanacaklarım söyleyebilirsiniz, Fakat biz Batı'dan buna karşı öyle korkutucu bir terör manevrası hazırladık ki en cesur kalpler bile ürker. Metrolar, yeraltı geçitleri o zamandan evvel oralardan bu başşehirler bütün teşkilatları ve arşivleri ile birlikte havaya uçurulacaklardır.
PROTOKOL 10
Bu gün evvelce söylediğim bir sözü tekrarlamakla konuşmaya başlayacağım ve hükümet ile halkların, siyasette dış görünüş ile yetindiklerini aklınızda tutmanızı rica edeceğim. Gerçekten temsilcileri, enerjilerinin çoğunu zevkleri için harcarken Yahudi olmayanlar, hadiselerin altında yatan manayı nasıl farkedebilir? Bunun ayrıntılarına dikkat etmek hareket halîımız için en mühim hususlardandır. Yetkilerin taksimi, konuşma, basın, din (îman) hürriyetleri, cemiyetler kanunu, kanun önünde eşitlik, mülkiyet ve mesken dokunulmazlıkları, vergilendirme (gizlenmiş vergiler), kanunların makabline şümulü mevzuları üzerinde duracağımız vakit bunun bize yardımı olacaktır. Bütün bunlar halkın Önünde doğrudan doğruya ve açıkça temas edilmemesi gereken meselelerdir. Bunlara temas etmenin zarurî olduğu hallerde sınıf sınıf sayılmamalı sadece muasır hukuk prensiplerinin tarafırnızdan kabul edildiği ayrıntılı açıklamalara girmeden ilan edilmelidir. Bu hususta sükut etmenin sebebi bir prensibin ismini zikretmemekie dikkati çekmeden onlardan herhangi birini bırakmak için kendimize hareket serbestliği kazandırmaktadır. Eğer onların hepsi sınıf sınıf sayılsaydı onların hepsi o zaman verilmiş gibi görüneceklerdi.
Avam, siyasî güçte istidat sahibi kimseler için hususî bir sevgi ve saygı besler ve onların bütün şiddet hareketlerim hayranlıkla karşılar, «aşağılık bir iş fakat zekice hazırlanmış», bir oyun, fakat nasıl kurnazca oynanmış, ne muhteşem bir şekilde tatbik edilmiş, ne büyük cüret..»
Bütün milletleri, projesi bizim tarafımızdan çizilen yeni aslî yapının inşa edilmesi vazifesine çekeceğimize güveniyoruz. Bu sebeple ilk önce kendimizi silahlandırmamız ve kendimizde kesinlikle pervasız bir cür'et ve yolumuzdaki bütün engelleri yıkacak olan faal işçilerimizın şahsında dayanılmaz ruh kuvveti toplamamız bizim için zaruridir.
Hükümet darbemizi başardığımız zaman çeşitli halklara şöyle diyeceğiz: «Her şey çok kötü bir şekilde idi, herkes izdırab İle ezildi. Biz size eziyet veren sebepleri, milliyetler, hudutlar, tedavüldeki paraların farklılıkları — ortadan kaldınyoruz. Tabiî bize itaat sözü verip vermemekte serbestsiniz, fakat bizim size ne sunduğumuz hususunda siz herhangi bir deneme yapmadan onun sizce teyid edilmesinin doğru bir hareket olması mümkün müdür?(Protokotlar Forma; 4) O zaman avam bizi övecek ve bizi ümid ve intizarın hep birlikte yapılan zafer alayında ellerinin üzerinde taşıyacaklardır. İnsan nevîi mensuplarının en ufak ünitelerine bile grup toplantıları ve anlaşmaları ile rey vermeği öğreterek bizi Dünya tahtına oturtacak, alet yaptığımız seçim, o zaman amaçlarına hizmet etmiş olacak ve bizi mahkum etmeden evvel son defa olarak, bizi yakından tanımak hususundaki müşterek bir arzunun açıklanmasında rolünü oynayacaktır,
Bunu sağlamak, kesin bir çoğunluk tesis edebilmek için sınıf ve vasıf farkı gözetmeden herkese rey verdirmeliyiz. Çünkü kesin çoğunluk, eğitim görmüş servet sahibi sınıfların reyleri ile elde edilemez. Bu hususta herkese kendine fazla önem verme hissi telkin ederek Yahudi olmayanlar arasında ailenin ve tahsil ve terbiye ile ilgili değerlerinin önemini yok edeceğiz ve ferdî düşüncelerinin ayrılması imkanım ortadan kaldıracağız. Tarafımızdan idare edilen avamın öne geçmesine müsaade etmeyeceğiz, hatta onları dinlemiyeceğiz. Onlar bize itaat ve teveccühün karşılığı olarak kendilerine ödediğîmiz şey olan yalnızca bizim sözlerimizi dinlemeye alışıktırlar. Böylece biz kör ve büyük 6ir kuvvet meydana getireceğiz ki bu kuvvet avamın liderleri olarak onların basma geçirdiğimiz aianlarımızın yol göstermesi olmadan asla hiçbir yöne hareket etme durumunda olamayacaktır. Halk bu rejime boyun eğecektir. Çünkü kazançtan, zevkleri ve her çeşit menfaatlannın reçetesinin bu tiderlere dayanacağım bileceklerdir.
Bir hükümetin planım yalnız bir beyin hazırlamalıdır. Çünkü eğer birçok kimsenin zihninde bölünüp parçalanmasına müsaade edilirse asla sağlam bir şekilde perçinlenmez. Bundan dolayı bizim hareket planım bilmemize izin verilebilir, fakat ondaki mahareti, onu meydana getiren parçaların birbirine bağlılığım, çümielerin gizli manasının tatbiki kuvvetini altüst etmeyeHm diye, onu müzakere etmemize müsaade edilemez. Bu çeşit bir işte çok sayıda reyler vasıtası ile müzakere ve değişiklikler yapmak onun üzerine her anlayışın ve her yanlış aniayışın damgasım basar ki bunlar onun derinliğine nüfuz edemez ve gizli entrikalarına uzanamaz. Biz planlanmızın tesirli ve uygun bir şekilde tertip edilmesini istiyoruz. Bundan dolayı rehberimizin zekasının eserini avamın zehirli dişlerine veya hatta seçilmiş bir gruba fırlatmamalıyız.
Bu planlar mevcud müesseseleri hemen sim. di başaşağı etmeyecektir. Bunlar onların yalnız ekonomilerinde ve bunun neticesi olarak da gelişmelerinin bütün toplu hareketlerinde değişiklik yapacaktır ki böylece bizim ptammızıda çizilen yollar istikametine yönelmiş olacaklardır.
Bütün memleketlerde çeşitli isimler altında mevcud bulunan şeyler hemen hemen bir ve aynı şeylerdir. Temsil etme ve edilme. Bakanlık, Senato, Devlet Şürası, Yasama ve Yürütme heyetleri. Size bu müesseselerin birbirleri ile münasebetinin işleyişin! izah etmeğe lüzum görmüyorum. Çünkü siz bunların hepsine vakıfsınız.
Yalnız şu hususa dikkat edin ki yukarda isimleri söylenen müesseseler devletin birkaç mühim vazifesini karşılar. Üzerinde durmanızı rica edeceğim ki «mühim» kelimesin! ben müesseseler icin değil, vazife için kullandım. Netice olarak mühim olan müesseseler değil, fakat onların vazifeleridir. Bu müesseseler kendi aralannda bütün idarî, teşriî, icraî yönetim vazifelerini taksim etmişlerdir. Bundan dolayı insan vücudundaki organların işlediği gibi işlerler. Eğer biz devlet makinelerinde bir parçayı bozarsak devlet bir insan vücudu gibi hastalanacak ve ölecektir.
Liberalizm zehirini devlet organizmasına soktuğumuz zaman onun bütün siyasî görünüşü değişikliğe uğradı. Devletler öldürücü bir hastalığa yakalanmışlardır— kan zehirlenmesi. Geri kalan iş onların can cekişmelerinin sonunu beklemektir.
Liberalizm anayasal devletleri meydana çıkardı. Bunlar Yahudi olmayanların yegane koruyucusunun yani istibdadın yerini aldı; ve bir anayasa ise gayet iyi bildiğiniz' gibi bir anlaşmazlık, yanlış anlama, çekişmeler, uyuşmazlıklar, semeresiz parti kışkırtmaları, parti kaprisSerinin okulu olmaktan başka bir şey değildir. Kısaca devlet isterinin şahsiyeEini yıkmağa hizmet eden her şeyin okulu. Konuşmacıların kürsüsü de basından daha az tesirli değildir. İdarecileri hareketsizliğe ve güçsüzlüğe mahkum etmiş ve bu suretle onları faydasız ve lüzumsuz kılmıştır. Gerçekten birçok memlekette idareciler bu sebepten dolayı mevkilerinden indirilmişlerdir. O zaman cumhuriyetler devri bir imkan dahiline girdi ve gerçekleştirilebildi ve sonra biz hükümdarın yerine bir yönetim karikatürü, bizim kuklaiarımız, köielerimiz olan mahlüklararasından, avamdan alınan bir başkan geçirdik. Bu bir mayın döşeme idi ki biz Yahudi olmayan halkın altına döşedik. Hatta Yahudi olmayan bütün halkların altına demeği tercih ederim.
Yakın bir gelecekte biz başkanların sorumluluğunu tesis edeceğiz.
O vakit bizim şahsiyetsiz kuklamız sorumtu olacağı için biz ehemmiyet verilmeyen kimseler durumunda olarak işleri sonuçlandıracağız. İktidara gelmeye çabalayanların safları zayıflarsa. başkanların bulunması zoriuğundan, neticede memleketi altüst edecek bir çıkmaza girilirse, bundan bize ne?..
Planımızın bu neticeyi hasıl etmesİ için biz seçimleri öyle başkanlar lehine tertip edeceğiz ki mazisinde mesela Panama meselesi ve sair meseleler gibi karanlık ve meydana çıkarılmamış leke bulunsun. O zaman onlar bir taraftan açığa vurulmanın korkuşu içinde olarak, diğer tarafEan da iktidar arzularım elde eden herkesin başkanlık imtiyazlarına, menfaatlarına ve şerefine sahip olma hevesi içinde bulunarak bizim planlanmızın başansı için güvenilir ajanlar olacaklardır. Meb'uslar meclisi, başkanları kendi içinden seçecektir. Fakat biz onlardan yeni kanunlar teklif etme veya mevcud kanunlarda değişiklikler yapma yetkisin; alacağız. Çünkü bu hak bizim tarafımızdan elierimizde bir kukla okın sorumlu başkana verilecektir. •î'abiî başkanın otoritesi bundan sonra imkan dahilinde her çeşit hücum için bir hedef olacaktır. Fakat onu halka yani halkın temsilcileri vasıtası ile vereceği kararlara, diğer bir ifade ile kendisi de bizim körükörüne kölemiz olan avamın çoğunluğuna müracaat şeklinde kendini müdofa vasıtası ile teçhiz edeceğiz. Biz başkana kendi basma harp ilan etme yetkisi de vereceğiz. Bu son yetki için başkanın bütün memleketin ordusunun başkumandanı olarak ona kumanda etmeğe muktedir olabilmesi gerektiği, yeni cumhuriyet anayasasının müdafaası için bunun lüzumlu olduğu şeklinde bir mazeret göstereceğiz, Böylece bu anayasanın sorumlu temsilcisi olarok onu müdafaa etme yetkisi kendisine ait olacaktır.
Kolaylıkla anlaşılabilir ki bu şartlarda kilidin anahtarı bizim elimizde bulunacak ve bizden başka kimse artık yasama gücünü yönetemiyecektir.
Bunun yanında yeni cumhuriyet anayasasının önsözü İle siyasî gizliliğin muhafazası bahonesi ile meclisten hükümet tedbirterine dair gensoru açmak yetkisin! alacağız ve ayrıca biz yeni anayasa İle temsilcilerin sayışım asgariye indireceğiz. Bununla mütenasip olarak siyasî ihtirasları ve siyasete duyulan hevesi azaltacağız. Eğer buhunta beraber küçük bir ihtimalle, bu asgari miktar içinde dahi ihtiras ateşi ile tutuşurlarsabütün halkın çoğunluğuna müracaat ve havale etme yolunu harekete geçirerek onları hükümsüz kılacağız. Meclis ve Senato başkanlannın ve başkan yardımcılarımn tayinleri başkana ait olacaktır. Parlamentoların devamlı toplantıları yerine onların oturumlarım birkaç aya indireceğiz. Bundan başka başkanlar icra kuvvetinin başı olarak parlamentoyu toplantıya çağırmak ve feshetmek yetkilerine ve bu son halde yeni parlamento seçimlerim geciktirme yetkisine sahip olacaktır. Fakat esasında kanuna aykırı olan bütün bu fiillerin neticesinde başkanın, planlarımızda tasarlanan vakitten evvei tarafımızdan tesis edilmiş olan sorumluluğa düşmemesi için başkanın etrafındaki yüksek idare mevkilerinde bulunan bakanların ve diğer memurların bizzat kendileri işlemlerde bulunmak suretiyle onu bu düzenlerin sorumluluğundan sıyırmalarım teşvik edeceğiz. Onlar böyle yaparak başkanın yerine kendileri sorumluluğu yükleneceklerdir. Biz bu rolü oynama görevinin yalmz bir resmî memura verilmeyip senato, devlet şürası veya bakanlar kuruluna verilmesini bilhassa tavsiye ederiz.
Başkan, çeşitli şekillerde yorumlanmaya müsait mevcut kanunların manasım bizim istediğimize göre yorumlayacak, ayrıca biz lüzum gösterdiğimiz zaman onları iptal edecektir. Bunun yanında geçici kanunlar teklif etmek ve hatta hükümetin anayasal görevlerinden bir kısminin geri alınması yetkisine sahip olacaktır. Bu iki yetki de devletin yüksek menfaati icabı oldukları bahanesi ile verilecektir.
Bu tedbirler ile biz, yetkileri ele geçireceğımiz vaktin başlangıcında devletin anayasasın' sokmağa zorlanacağımız her şeyi azar azar, a dım adım ortadan kaldırma kuvvetim elde ede çek, her çeşit anayasanın hissolunmaz bir şekil de ilgasına geçişi hazırlayacağız. Sonra vakti ge lince her çeşit hükümeti bizim istibdadımıza devredeceğiz.
Müstebid krahmızın tanınması, anayasamı ortadan kaldırılmasından evvel de olabilir. Bı tanıma anı gelince, idarecilerinin bizim terti ettiğimiz düzensizlik ve beceriksizliklerinden ta mamen bıkmış olan halk gürültü ile bağıracaktı ki, «Onları yok edin ve bize bütün Dünya üze rinde bizi birleştirecek ve anlaşmazlık sebeplerini —hudutlar, milliyetler, dinler, devlet borçları— ortadan kaldıracak, bize idareciler imizif ve mümessillerimizin idareleri altında bulamadı ğımız sulh ve sükunu verecek bir kral verin.»
Fakat siz mükemmelen ve çok iyi bilirsinki bütün milletler tarafından böyle isteklerin ifa de edilmesi imkanım hası! etmek için; her mem lekette halkın hükümetleri ile münasebetlerin de tamamen beşeriyeti tüketecek derecede ceki^ meler, kin, mücadele, hased ile ve hatta işkence kullanarak, şiddetli açlık ile, hastalık aşıtayaral' ve yokluk ile karışıklıklar meydana getirmek zaruridir. Şöyle ki Yahudi olmayanlar paraca ve her konuda bizim tam hakimiyetimiz içinde sığınak bulmaktan başka kendilerine açık bir yo, olmadığım görsünler.
Fakat eğer biz dünya milletlerine nefes alacak bir mahal bırakırsak özlediğimiz an belki de hiç gelmeyecektir.
PROTOKOL 11
Evvelce de olduğu gibi hükümdarın otoritesinin kesin ifadesi halinde bulunan Devlet Şürası; yasama heyetinin bir teşhir organı gibi olacak; Öyle ki; ona hükümdarın kanun ve kararlarının yayın komitesi denilebilecektir.
O zamanın yeni anayasa programı şudur: 1. Yasama heyetlerine tekliflerde bulunma görünüşü içinde, 2. Genel kaideler, Senato emirleri ve Bakanlık emirleri şeklindeki Devlet Şürası kararları görünümü altında başkanın kararnameleri ile, 3. ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması halinde devlette bir inkılap şeklinde kanunları, yetkileri ve adaleti biz yapacağız.
Faaliyet tarzım tokribî bir şekilde tesbit etmiş olarak şimdi devlet makinesinin gösterilen istikamette gidişi içinde tamamlamaya hala mecbur bulunduğumuz inkılap kombinezonlarınin teferruatı ile meşgul olacağız. Bu kombinezonlar ile basın hürriyeti, cemiyet kurma yetkisı, vicdan hürriyeti, seçim prensibi ve insan hafizasmdan ebediyen kaybolması gereken diğer bir çok hususları ve yeni anayasanın ilan edilmesinin ferdasında uğrayacağı kökten değişikliği kastediyorum. Bu değişiklik önceden bizim bütün teşkilatımîza bildirebileceğimiz bir anda yapılmalıdır. Çünkü ondan sonra göze çarpar şekilde her değişiklik haşin bir sertlikle ve bir şiddet anlayış, ve kayıtlamalar içinde getirilirse aynı istikamette yeni değişikliklerin de yapılacağı korkuşu sebebiyle bir ümitsiziik hissine götürebilir. Diğer taraftan eğer o değişiklikler fazla müsamaha anlayışı içinde getirilirse bizim kendi yanlış işimizi kabul etmiş olduğumuz söylenir ve bizim otoritemizin yanılmazlık şöhreti kaybolur, veya bizim korktuğumuz ve yumuşaklık göstermeğe zorlandığımız söylenir. Bundan dolayı da hiçbir minnet duygusu kazanamayız. Çünkü bunun mecburî olduğu zannedilecektir. Bunların birincisi de ikincisi de yeni anayasanın nüfuzuna zararlı olur. Biz arzu ediyoruz ki onun ilan edildiği ilk andan tbaren dünya halkları inkılap olayının başarılmış olması ile sersemlemiş, henüz dehşet ve kararsızlık durumunda iken, hepsi derhal kabul etsinler ki biz çok kuvvetliyiz, zaptolunamaz bir durumdayız, kuvvet ile dopdoluyuz, şöyle ki hiçbir halde onları hesaba katmayacağız ve şimdiye kadar onların dü" şüncelerine ve arzutanna hiç dikkat etmiş değiliz, herhangi bir anda ve herhangi bir yerde ortaya çıkacak ifade veya gösteriyi ezmeğe hazır ve muktediriz. İstediğimiz her şeye derhal el koymuş bulunuyoruz ve hiçbir halde kuvvetimizi onlarla bölüşmeyeçeğiz. Bundan sonra korku içinde ve titreyerek gözlerini herşeye kapatacaklar ve bütün bunların sonunda ne olacağını beklemeğe razı olacaklardır.
Yahudi olmayanlar bir koyun sürüşüdür ve biz onların kurtlarıyız ve sizler biliyorsunuz ki kurtlar koyun sürüsüne daldıkları zaman neler olur?,.
Onların gözlerini kapatmaları için bir başka sebep daha vardır. Biz onlardan geri aldığımız bütün hürriyetleri sulh düşmanlarım bastınp bütün partileri uysaliaştırdığımız anda tekrar kendilerine vereceğimiz şeklinde onları bir ümid içinde bulunduracağız...
Hürriyetlerinin geri verilmesi için onlar'n beklemeğe ne kadar devam edeceklerini müzakere etmeğe değmez.
Netice olarak biz hangi maksat için bütün bu tedbirleri icad ettik ve bunların attındaki manaları yoklamaları için onlara hiçbir fırsat vermeden bunları Yahudi olmayanların kafalanno yerleştirdik? Gerçekten ne için, eğer dağılmış kabilemizin düz yol ile erişemiyeceğini dolambaçlı yol ile elde etmek için değilse? İşte bu bizim gizil masonluk teşkilatımızın temeli olarak vazife görmüştür ki bunları, arkadaş'arıntn gözlerine kum serpmek için mason localarının göstermelik ordusuna aldığımız Yahudi olmayan sığırlar bilmezler ve onlar hatta bu teşkilatın gayelerinden bite şüphe duymazlar.
Allah bize, biz seçilmiş kavime, dağılma ihsan etti ve bütün gözlere bizim zayıflığımız şeklinde görünen bu dağılma içinde bizim bütün kuvvetimizi meydana çıkardı, bizi şimdi bütün Dünya üzerindeki hükümdarlığımızın eşiğine getirdi.
Atmış olduğumuz temel üzerinde bina kurmamız için şu anda pek fazla İş kalmış değildir.
PROTOKOL 12
Hürriyet, kanunun müsaade ettiğim yapma hakkıdır. Kelimenin bu şekilde manaiandınimasının uygun bir zamanda bize hizmeti olacaktır. Çünkü kanunlar yukarda bahsi geçen programa göre yalnız bizim arzumuza göre ilga edilecek veya yapılacak olduklarından bütün hürriyet böylece bizim ellerimizde olacaktır,
Biz basınla aşağıdaki tarzda uğraşacağız:
Bugünün basını tarafından oynanan rol nedir? O bizim gayemiz için lüzumlu olan hisleri kamçılar ve alevlendirir veya partilerin egoistçe omaçianna hizmet eder. O çok defa tatsız, haksız ve yalancıdır ve halkın çoğunluğu basının gerçekte hangi gayelere hizmet ettiğine dair en ufak bir fikir sahibi değildir. Biz ona eyer vuracağız ve sıkı bir dizginle dizginleyeceğiz. Aynı işi matbaaların bütün istihsali için de yapacağız, Çünkü biz eğer broşürler ve kitaplar için hedef olarak kalırsak basının hücumlarım duyurma hususundaki düşünce nerede kalırdı? Şimdiki zamanda sansür yüzünden ağır bir masraf kaynağı olan yayın istihsalini biz devletimiz için çok karlı bir gelir kaynağı durumuna çevireceğiz. Biz ona özel bir damga vergisi yükleyeceğiz ve herhangi bir basın organı veya matbaa kuru!masına müsaade etmeden evvel teminat yatırmalarım isteyeceğiz. Bunlar o zaman basının yapacağı herhangi bir çeşit hücuma karşı bizim hükümetimizi garantili duruma getirecektir. Eğer o zaman hala böyle şeyîer mümkün olup da bize karşı hücum için herhangi bir teşebbüste bulunursa biz onları merhametsiz bir şekilde para cezalarına çarptıracağız. Damga vergisi, teminat yatırılması ve bu yatırılan paralar ile emniyet altına alınan para cezaları hükümete muazzam bir gelir kazandıracaktır. Parti organlarınin yayın uğrunda para esirgemedikleri doğrudur, Fakat biz bunları bize karşı ikinci hücumlarında kapatacağız. Kimse cezadan muaf olarak hükümetimizin yanılmazlığı halesine gölge düşüremiyecektir. Herhangi bir yayını durdurmak için bahane olarak halkın düşüncesini karıştırdığı iddia edilecektir. Dikkat etmenizi rica ederim ki bize hücum edenler arasında bizim tarafımızdan tesis edilmiş organlar da olacaktır. Fakat onlar sadece bizim değiştirmeyi önceden kararlaştırdığımız noktalara hücum edeceklerdir.
Bizim kontroiümüz olmadan bir tek tebliğ bile^hatka ulaşmayacak.tsr. Hatta bütün haberlerin, bürolarında Dünyanın her tarafından haber toplanan birkaç ajans tarafından yayılması sebebiyle şimdi bile bu neticeyi zaten elde etmiş bulunmaktayız. Bu ajanslar bilahare tamamen bizim olacak ve sadec ebizim kendilerine dikte ettiklerimizi yayacaklardır.
Eğer şimdiden biz Yahudi olmayanların hepsinin Dünya oiayianna buruniannın üstüne yerieştirdiğimiz gözlüklerin renkli camlarından bakacakları derecede kendimizi onların cemiyet lerinin kafasının sahibi yapma yolunu bulmuşsak, eğer şimdiden Yahudi olmayanların budalalığının devlet sırları dediği şeylere bizim girmemize engellerin mevcut olduğu bir tek devlet bile yoksa, ya bütün dünyada hüküm sürece! kralımızın şahsında dünyanın hükümdarları ola rak kabul edileceğimiz zamanki durumumuz na sil olacaktır?
Tekrar matbaaların geleceğine dönelim Yayınevi sahibi, kitabevi sahibi veya matbaac olmak isteyen herkes kendisine bu işler için te' sis edilmiş bir diploma tedarik etmeğe meçhul tutulacaklar ve herhangi bir hata halinde derhal tevkif edileceklerdir. Bu gibi tedbirler ile düşünce aleti bizim hükümetimizin ellerinde bil terbiye vasıtası olacak ve artık millet kitlesinin ilerleme İddiası ile karanlık yollara ve tuhaf fikirlere saptırılmasına müsaade edilmeyecektir. Aramızda bu hayali ilerleme iddialannın ahmakça tasavvurlara giden kestirme yollar olduğunu bitmeyen var mıdır? Bu ahmakça tasavvurlar hem insanların kendi aralarında ve hemde otori" teye karşı anarşik münasebetler doğurur. Çünkü, ilerleme, daha doğrusu ilerleme fikri her çeşit serbestlik telakkisin! ortaya çıkarmış fakat bunların hudutlarım tayin etmeğe muvaffak olamamıştır, Liberal denilen herkes, fiilen olmasa bile fikren muhakkak anarşisttir. Onların her biri hürriyet hayaletinin peşini takip ediyor ve münhasıran düzene riayetsizlik yani protesto etmiş olmak için protesto etme anarşisine düşüyorlar.
Periyodik basma dönelim. Her basılı maddeye olduğu gibi bunlara da sayfa basma damga vergisi ve teminat yatırma mecburiyeti yükleyeceğiz. Otuz yapraktan az kitaplar için iki misli alınacaktır. Bir taraftan basılı zehirlerin en kötü şekli olan mecmuaların sayışım azaltmak için diğer taraftan da yazarları, az okunacak ve özellikte pahalıya mal olacak uzun eserler yazmağa zorlaması için bu çeşit kitapları broşür sayacağız. Aynı zamanda zihnî gelişmeye bizim menfaatımız bakımından tesbit edilen yönde tesir etmek için biz kendiriniz, ucuz olacak ve doyulmaz bir şekilde okunacak yayınlar yapacağız. Vergiler, tatsız yazarlık heveslerin; sınırlayacak ve ceza sorumluluğu yazarları bize bağlı yapacaktır. Eğer bize karşı yazı yazmağa istekli kimseler bulunacak olsa bunlar eserlerini basmaya hevesli hiçbir şahıs bulamıyaçaklardır. Yayınevi sahibi veya matbaacı herhangi bir eseri basılı olarak yayınlamak için kabul etmeden evvel bu işi yapmak için müsaade almak üzere yetkili makamlara başvurmoya mecbur olacaklardır. Böylece bize karşı hazırlanan bütün düzenleri önceden bileceğiz ve onlardan evvel davranarak bahsedilen mevzu üzerinde izahatta bulunarak onları tesirsiz bırakacağız.
Kitap yayını ve gazetecilik en önemli eğitim güçlerinden ikisidir ve bundan dolayı bizim hükümetimiz gazetelerin çoğunun sahibi olacaktır. Bu durum hususî mülkiyetteki basının zararlı tesirini yok edecek ve bizi halkın düşüncesi üzerinde çok büyük bir tesir elde etme durumuna getirecektir. Eğer biz o gazete için ruhsat verirsek bizzat kendimiz otuz tane kuracağız ve diğer yayınlar için de aynı nisbette muhafaza edeceğiz. Bununla beraber hiçbir surette bundan halk şüphelenmemelidir. Bu sebepte ndoîayı neş redeceğimiz gazeteler en karşı temayül ve fikir hasıran düzene riayetsizlik yani protesto etmi^ ter içinde görüneceklerdir. Bununla bize karş güven hasıl edecek bundan hiç şüphelenmiyor hasımlarımız aramıza çekilmiş olacak ve böylece onlar tuzağımıza düşerek, zararsız hale getirileceklerdir.
ön sırada resmî mahiyette olan organlar bulunacaktır, Bunlar daima menfaatlorımızın üzerinde koruyucu olacaklar ve bundan dolayı de tesirleri nispeten önemsiz olacaktır.
İkinci sırada yan resmî organlar bulunacaktır. Onların rolü mülayim ve lakayıt oian kimseleri çekmek olacaktır.
Üçüncü sırada biz kendi muhalefetimizi kuracağız ki tamamen dış görünüş olarak organlarından en az birinde bize çok aykırı görünen tezler ileri sürecektir. Bizim hakiki muhaliflerimiz bu taklit muhalefeti kendilerinin olarak kalpten kabul edecek ve bize bütün sırlarım açıklayacaklardır.
Bütün gazetelerimiz mümkün olan her görünüşte aristokratik, cumhuriyetçi, devrimci, hatta anarşist olacaklardır. Tabiî anayasa mevcut olduğu müddetçe, Onların yüz eli olacak ve kamu oyunun gereği olan her bir sektör için bir parmağı bulunacaktır. Ne zaman bir heyecan uyansa bu eller, düşünceyi bizim gayemiz istikametine sevk edecektir. Çünkü heyecanlanan bir hasta bütün muhakeme kuvvetini kaybeder ve tefkirlere kolaylıkla kapılır. Kendi kamplarından olan bir gazetenin fikirlerim tekrar ettiklerini sanan budalalar bizim fikirlerimizi veya bizim için maktul görünen herhangi bir fikri tekrar etmiş olacaklardır. Kendi partilerinin organım takip ettiklerinin boş inancı içinde onlar, gerçekte bizim kendileri için açmış olduğumuz bayrağı takip edeceklerdir.
Bizim gazetelerden teşekkül eden milis ordumuzu bu anlayış içinde idrak etmek için bu düzeni teşkilatlandırmakla özel ve ihtimamlı bir dikkat göstermeliyiz. Merkez basın dairesi unvanı altında basınla ilgili toplantılar tertip edeceğiz. O toplantılarda bizim ajanlarımız dikkati çekmeden günün emirlerim ve parolalarım vereceklerdir. Bizim organlarımız resmî tebliğlerdekinden daha dolgun bir şekilde ifadede bulunabiimemiz gavesile münakaşa ve tekzipler ile fakat daima sathî olarak ve meselenin Özüne temas etmeksizin resmî mahiyette gazetelere karşı yapmacık bir mücadelenin yaylım ateşini devam ettireceklerdir. Tabiî bu durum her ne zaman bizim menfaatımıza olacak ise,Bize yapılacak olan bu hücumlar ayrıca bir başka gayeye de hizmet edecektir. Yani teb'omız tam bir söz hürriyetinin varlığına inandın" lacaklar ve bu suretle ajanianmızl bize muhalif olan bütün organların bizim emirlerimize karşı herhangi bir esaslı İtiraz bulamadıklarından, boş şeyier saçmolayan kimseler olduklarım iddia etmek için fırsat verecektir.
Bu şekilde tertip metodlan, halk tarafından farkedilemezler, fakat halkın teveccüh ve itimadını bizim hükümetimiz taratma çekmede başarı kazanmak için en iyi bir şekilde hesaplanmış ve kesinlikle güvenilir metodlardır. Üzerine basaçağımız toprağı daima çok ihtiyatlı bir şekilde yoklayarak böyle metodlar sayesinde zaman zaman icap eden şekilde vakıalar veya onların tekziplerini iyi veya kötü karşılanacaklarına göre kah gerçek kah yalan olarak neşrederek siyasî meseleler üzerinde halkın zihnim heyecanlandıracak veya sakinleştirecek, ikna edecek veya karıştıracak bir durumda olacağız. Biz muhalifierimiz üzerinde kesin bir zafer kazanacağız. Çünkü yukarda bahsedilen basınla uğraşma metodlan sebebiyle onlar temayüllerinin görüşlerim tam ve kesin olarak ifade edecekleri basın organlarına sahip olamayacaklardır. Hatta bizim onları sathî istisnalar dışında tekzip etmeğe bile ihtiyacımız olmayacaktır.
Basınımızın üçüncü sınıfı içinde tarafımızdan ateşlenen bu gibi tecrübe atışlarım ihtiyaç halinde yarı resmî orgonlanmızda enerjik bîr şekilde tekzip edeceğiz.
Şimdiki zamanda bile, sadece Fransız basınım ele alın. parola ile işleyen masonik dayanışmayı açığa vuran haller vardır: Bütün basın organları meslekî gizlilik içinde birbirlerine bağlıdırlar, Onlardan hiçbirisi kendi malumat kaynaklarınm sırrım bunların bildırilmesi kararlaştırılmadıkça dışarıya vermezler. Gazetecilerden hiç birisi kendi tüm mazisi içinde yüz kızartıcı bazı yaralar ve buna benzeyen şeyler bulunmadıkça basın mesleğine kabul edilemiyeceği için onlardan hiç birisi bu sırrı ifşa etmek tehlikesine girmeyecektir. Çünkü bu yaralar derhal açıklanır, Bu sırlar birkaç kişi arasında kaldığı müddetçe gazetecinin şöhreti memleket çoğunluğunu çeker, avam onu şevkle takip eder.
Bizim hesaplorımız, bilhassa taşra vilayetlerim şumulüne alır. Oralarda bizi mherhongi bir anda başkente saldırabilmemize vesile olacak ve başkentlere taşra viiayetlerinin kendi istek ve hissiyatı olarak gösîereceğimiz istek ve hisler alevlendirmek bizim için zaruridir. Tabiî bunların kaynağı daima bir ve aym olacaktır: Biz. iktidarı tam eie geçireceğimiz zamana kadar başkentlerin, kendilerim taşra halkının yani bizim ajan kadromuz tarafından hazırlanan bir çoğunluğun fikirleri ile boğulmuş bulmalarım arzu ediyoruz. Amacımız için elzemdir ki en uygun anda meydana getirdiğimiz bir emrivakiyi başkentler başka bir sebep için olmasa da bir sebep için yani taşra vilayetlerindeki çoğunluğun bunu kabul etmiş olduğu düşüncesi içinde olarak artık müzakere yapma durumuna girmesinler.
Bizim tam hükümdarlığımızı elde etmemize geçişten önceki yeni rejim döneminde bulunduğumuz sırada, halk arasındaki dürüst olmayan hareketlerin hiçbir çeşitinin basın tarahndan herhangi bir şekilde açıklanmasına müsaade etmemeliyiz, Yeni rejimin suç işlenmesin! bile ortadan kaldıracak bir derecede herkesi memnun ettiği düşüncesini vermek için bu lüzumludur. Suç işlenmesi hallerini ancak o suçlara maruz kalanlarla tesadüfen şahit olanlar bileceklerdir.
PROTOKOL 13
Günlük ekmek ihtiyacı, Yahudi olmayanları sakin kalmaya zorlar ve onları bizim aciz hizmetkarlarımız yapar. Yahudi olmayanlar arasından bizim basinimızda işe alınan ajanlar bizim emrimizle doğrudan doğruya resmî belgelerde yayıntonması bize uygun olmayan şeylerin münakaşasın ı yapacaklardır. Biz bu sırada bu münakaşaların çok yükselen gürültüsü arasında sessizce istediğimiz tedbirleri alacağız ve sonuçlandıracağız. O zaman onları halka bir emrivaki gibi göstereceğiz. Hepsi birer ilerleme gibi gösterilmiş olacağı için bir kere kararlaştırılmış olan bir meselenin ilga edilmesin; istemeğe kimse cesaret edemiyecek ve basın derhal halkın düşünce akışım yeni meselelere çevirecektir. Halkı daima yeni şeyler aramağa alıştırmada mı? Münakaşasını üzerlerine aldıkları meselelere dair en ufak fikir sahibi olmadıklarım bile anlamaya muktedir olmayan beyinsiz servet dağıtıcıları bu münakaşaların içine kendilerini atacaklardır. Siyasa! meseleler, onları yüzyıllardır meydana çıkaran ve yönetenlerrin haricindeki kimselerin idraklerinin dışındadır.
Bütün bunlardan görüyorsunuz ki avamın düşüncesini temin etmekle bizi sadece kendi mekanizmamızın çalışmasın! kolaylaştsrıyoruz. Dikkat etmişsinizdir ki bunlar faaiiyetlerimiz için değil, fakat herhangi bir meselede tasvib arıyor göründüğümüz sözlerimiz içindir. Biz bütün işlerimizde kanaatlarımıza bağlı bir ümitle ammenin refahı için çalıştığımıza dair devamlı olarak beyanlarda bulunmaktayız.
Bize çok huzursuzluk verebilecek kimseleri siyasî meselelerin münakoşolarından başka tarafa çevirmek için şimdi siyasette yeni meseleleri yani sanayi meselelerini ileri sürüyoruz. Bırakın bu sahada kendi kendilerine budalaca münakaşalar yapsınlar. Kitleler siyasî faaliyet zannettikleri işlerden uzak durmaya rarzıdırlar (ki bu faaliyet sahasında biz onları Yahudi Olmoyon hükümetlere karşı savaş vasıtaları ofarak kullanmak için hazırlanmış bulunuyoruz), ancak şu şartla ki çalışacak yeni işler bulsunlar. Bu işlerde biz onları aynı siyasî mevzulara benzeyen şeylerle uğraştırıyoruz. Kitleler kendi bu' iundukları durumlar! anlamasınlar diye biz onları ayrıca zevkle, oyunlar, eğlenceler, tutkular, halka mahsus eğlence yerleri ile de başka yönlere çekeceğiz. Pek yakında her çeşit sanat ve spor müsabakaları yapılmasını basın vasitası ile teklif edeceğiz. Bu alakalar nihayet onların zihinlerini bizim onlarla mücodeleye mecbur kalacağımız meselelerden başka tarata çekecektir.(Protokollar Forma; 5) Halkın bizzat kendi düşüncelerim teşKiı etmeğe ve aksettirmeğe alışık olmayışları gittikçe büyüyecek ve bizimle dayanışma halinde bulunduğu hususunda şüphe çekmeyecek kimseler vasıtası ile halka yalnız biz yeni düşünce istikametleri arzetmemiz sebebiyle onlar bizim ile aynı tonda konuşmağa başlayacaklardır.
Liberallerin ve ütopik hayalcilerin rolü bizim hükümetimiz tanındığı zaman nihayet bitmiş olacaktır. O zamona kadar onlar bize faydalı hizmette bulunmağa devam edeceklerdir. Bundan dolayı onların zihinlerin'! her çeşit yeni ve güya ilerici boş telakkiler ve tuhaf nazariyeler ile yönetmeğe devam edeceğiz. Biz bütün başanmızı, ilerleme kelimesi ile Yahudi olmayanların beyinsiz kafalarım döndürerek kazanmadık mı? Yahudi olmayanlar arasında bu kelimenin altında yatan ve içinde maddî icadiora ait bir mesele bulunmayan, hakikatten her hali ile ayrı olan manayı, hakikatin bir olduğunu ve hakikatin içinde ilerleme için yer olmadığım fark edecek bir dimağ bile yoktur. İlerleme, Allah'ın seçtiği kavim olan bizlerden başkası bilmesin diye hakikati gizlemeğe hizmet eden aldatıcı bir fikirdir.
Beşeriyeti lütufkar idaremiz oltına almak göyesiyle onu altüst etmiş bulunan büyük meseleleri, krallığımızı kurduğumuz zaman konuşmacılarımız açıklayacaklardır.
Bütün bu halkları yüzyıllar boyunca kimsenin keşfedemediği bir siyasî plana göre bizim kademe kademe aldattığımızdan o zaman kim şüphe edebilir?
PROTOKOL 14
Kaderimizin bağlı olduğu ve kendisi vasıtası ile bizim kaderimiz ile dünyanın kaderleri birleştirilmiş olan bir olan Allah'a ait dînimizden başka mevcut diğer dinler, krotlığımızı kurunca bizim için istenilmez olacaktır. Bundan dolayı biz diğer bütün inanç şekillerim ortadan kaldırmalıyız. Eğer bu durum Allah'a inanmayan kimselerin ortaya çıkmasına sebebiyet verirse ki onları bu gün de görüyoruz, bu durum sadece bizim görüşlerimizle karışık bir geçiş merhalesi olarak kalmayacak, fakat o nesillere bir ikaz olarak hizmet edecek ve onlar bizim Musa dînine ait va'zlanmıza kulak vereceklerdir. Onun sağlam ve tamamen ayrıntılı bir şekilde hazırlanmış sistemi ile bütün dünya halktan bizim tebamız haline getirilecektir. Biz onun mistik taratma ağırlık vereceğiz. İlerde de söyleyeceğimiz gibi onun bütün terbiyevî kuvvveti buna dayanır. Sonra mümkün olan her fırsatta makaleler neşredecek ve makalelerde bizim iutufkar idaremiz ile geçmiş çağlar arasında mukayeseler yapacağız. Her ne kadar yüzyıllar süren kaynaşma sonucu zorla elde edilmiş ise de sükunet, bizim menfaotiarımızı arzu ettiğimiz yüksek ferahlığa ulaştıracaktır. Yahudi olmayan hükümetlerin hatalarım en parlak renkler içinde tasvir edeceğiz. Biz onlara karşı öyle bir nefret aşılayacağız ki halklar kölelik, durumu içindeki sükuneti Övülen hürriyetin beşeriyete işkence eden ve insan yaşayışının tüm kaynaklarım ne yaptığım bilmeyen alçak maceracılar güruhuna sömürten haklanna tercih edeceklerdir. Yahudi olmayanların devlet yapılarının el altından mahvına çalıştığımız zaman onları kışkırtarak yaptırdığımız hükümet şekilierinin faydasız değişmeleri halkları o kadar bıktıracaktır ki o vakit onlar idaremiz altında her şeye katlanmayı, yaşamış oldukları bütün dalgalanma ve sefaletlere tekrar tahammül etmek riskine girmeğe tercih edeceklerdir
Aynı zamanda takip ettikleri hayalî sosyal fayda planiarında, bu planların beşer hayatinin temeli olan dünya çapında münasebetlerde asla daha iyi bir durum meydana getirmeyip daha kötü bir durum meydana getirmeğe devam ettiğine dikkat etmeden beşeriyete gerçek faydası olan herşeyi aniamaktaki eksiklikleri sebebiyle yüzyıllar boyunca beşeriyete eza verw Yahudi olmayan hükümetlerin tarihi hataları üzerinde ısrarla durmağı ihmal etmeyeceğiz.
Prensipierimizin ve metodlanmızın bütün gücü bizim ontan sosyal hayattaki ölü ve bozulmuş eski düzen şeylerin parlak bir tezadı gibi göstermemiz ve o şekilde yorumlamamız keyfiyetinde yatar.
Filozoflarımız Yahudi olmayanların çeşitli inançlannın kusurlarını münakaşa edeceklerdir. Fakat bizim inancımız bizden başka kimse tarafından tamamile öğrenilemiyeceğinden bizden hiç kimse de onun sırlarım ifşa etmeğe cesaret edemiyeceğinden kimse bizim inancımızın bakış açışım hiçbir zaman münakaşa mevzuu yapamıyacaktır.
İlerici ve aydınlanmış olarak tanınan memleketlerde manasız, iğrenç, menfur bir edebiyat meydana getirdik. Üst makamlanmızdan yayınlanacak olan parti proğramının lisanı ile arasındaki farkın tesirli bir şekilde gösterilmesine yardımcı olsun diye bizim iktidara geçişimizden sonra da bir müddet için bu edebiyatın varlığını teşvik etmeğe devam edeceğiz. Yahudi olmayanların önderleri olmak için yetiştirilmiş olan Siyon Liderferimiz, nutuklar, projeler, hatıralar, makaleler tertip edecekler ve bunlar bizce Yahudi olmayanların zihinlerine tesir etmek ve onların bizim tarafımızdan kararlaştırılan ilim, anlayış ve şekilterine doğru sevkedilmeleri için kullanılacaklardır.
PROTOKOL 15
Mevcut bütün hükümet şekillerintn değersizliği kesin olarak kabul edildikten sonra her yerde bir ve aynı günde yapılması hazırlanan hükümet darbelerinin yardımı ile nihayet kesinlikle krallığımızı kurduğumuz zaman (ki bunların vukuundan evvel az bir zaman değil belki de hatta tam bir yüzyıl geçecektir), bize karşı plan olabilecek şeylerin artık mevcut olmadığım görmeği kendimize vazife edineceğiz. Bu amaç ile bizim krailığımızı kurmamıza silahla karşı koyanların hepsini merhametsizce öldüreceğiz. Gizli bir cemiyete benzeyen her çeşit yeni müessesenin kurulması do ölümle cezalandırılacaktır. Onlardan halen mevcut bulunanları, ki bizce bilinmektedirler, bize hizmet etmekte ve etmiş olanları dağıtacağız ve üyelerini Avvrupa'dan çok uzak olan kıt'alara sürgüne göndereceğiz. Çok şeyleri bilen Yahudi olmayan masonlar için de aynı tarzda muameleyi takip edeceğiz. Bazı sebeplerle sürgüne göndermekten istisna edeceklerimizi de devamlı sürgün korkuşu içinde tutacağız. Gizli cemiyetlerin bütün eski üyelerini bizim idare merkezimiz olan Avrupa'dan sürgün edilmeğe tabi tutan bir kanun yürüiüğe koyacağız.
Bizim hükümetimizin kararları nihaî olacak ve bunlara karşı müracaat yolları bulunmayacaktır.
Aralarına derin bir şekilde anlaşmazlık ve itimatsızlık ekip kökleştirdiğimiz Yahudi olmayan cemiyetlerde düzeni idare etmek için mümkün olan tek yol otoritenin kuvvetin! açıkça ıspat eden merhametsiz tedbirler almaktır; Mağdur duruma düşenler dikkat nazanna alınmamalıdır, onlar bu duruma istikbaldeki refah için katlanacaklardır. Bu refahın elde edilmesi fedakarlıklar bahasına da olsa her çeşit hükümetin vazifesidir. Hükümetlerin mevcudiyeti yalnız imtiyazları sebebiyle değil, aynı zamanda yükümlülükleri sebebiyle tanınır. İdarenin sağfamlığınin başlıca teminatı iktidar halesinin kuvvetlendirilmesi ve bu halenin sadece mistik sebeplerden Allah'ın seçmesinden gelen yüzündeki dokunulmazlık alametlerinin o muhteşem ve sarsılmaz kudretten alınmış olmasıdır. Son zamanlara kadar Rusya otokrasisi böyleydi ve Papalığı saymazsak dünyada tek ve yegane önemli düşmahımız o idi.
Halk kendisini cesaret ve fikir kuvveti i!e ipnotizma edene dokunmaz. Krallığımızı kuracağımız zamana kadar geçecek müddet zarfında biz aksi istikamette bir yolda hareket edeceğiz:
Dünyadaki her memlekette serbest mason locaları kuracağız ve çoğaltacağız, Onlara kamu faaliyetlerinde şöhretli olan veya olabilecek herkesi çekeceğiz Çünkü biz başlıca haber alma büromuzu ve tesir vasıtaianmızı bu localarda bulacağız. Bütün bu localar yalnız bizce bilinen ve başka kimse tarafındon kat'î surette bilinmeyen. Siyon liderlerimizden müteşekkil bir merkezî İdare altında toplayacağız. Bu locaların kendilerinin mümessilleri bulunacak ve onlar yukarda bahsedilen masonluk idoresini gizlemeğe hizmet edecekler ve onlardan alacağı parola ve programı tevzi edeceklerdir. Bu localarda bütün devrimci ve liberal unsurları birbirine rapteden düğümü bağlayacağız. Onlar cemiyetin her tabakasından bir araya getirilmiş olacaklardır. En gizli siyasî planlar bizim tarafırnızdan bilinecek ve bu planlar henüz onların düşünüldükleri günde bizim rehberlik edici ellerimize düşecektir. Enternasyonal ve millî polis teşkilötmın hemen hemen bütün ajanları bu iocalann üyeleri arasında bulunacaklardır. Onların bu hususta bize hizmetierinin yeri dolüurulamaz. Çünkü polis teşkilatı yalnız itaatsizlere karşı kendi özel tedbirlerin; kullanma durumunda olmayıp aynı zamanda bizim faaliyetlerimizi gizler ve hoşnutsuzluklar için bahaneler sağlar, vesaire.
En istekli şekilde gizli cemiyetlere giren halk sınıfı; acıkgözlülükle geçimlerini sağlayanlar, mesleği bakımından ilerlemeğe meraklı olanlar ve bütün halk içerisinde en kararsız olan kimselerdir. Bizim onlarta iş yapmakta \ tarafımızdan icad edilen makinenin meki mzmasını kurmak için onları kullanmakı müşkülatımız olmayacagktır.
http://www.masonluk.8m.com/