Kurtuluş Savaşında Din Adamlarının Rolü
Bu sayfalarda geçtiğimiz günlerde Kurtuluş Savaşı yıllarıyla ilgili bazı yazılar yayınladık.
Bunun nedeni Kurtuluş Savaşının dizi ve filimlerde gösterildiğinden farklı boyutları olduğunu anlatmaktı.
Maalesef tarih kasten tahrif edilerek o günlerde Din adamlarının yaptığı çalışmalar ve Kuvayı Milliyeyi aslında onların örgütlediği gerçeği gizlenmektedir.
Bu gün Kurtuluş Savaşında yaşanan Fetva Savaşından bahsedeceğiz.
Milli mücadelede her tarafta kuvayı milliye teşkilatlarını kuranlar aslında o bölgenin ileri gelen hocaları, alimleri olmuştu.
Pek çoğu savaşa bizzat iştirak etmiş, vaazlarıyla halkı milli mücadeleye teşvik etmiş, eline silahı alarak dağa çıkanlar bile görülmüştü.
O günlerde Damat Ferit hükümetinin yayınladığı fetvaya karşı Ankara müftüsü Rıfat ve 11 arkadaşı bir karşı fetva hazırlarlar ve bu fetva tüm Anadoluya gönderilerek İstanbul hükümetinin yayınladığı fetvanın geçersiz, baskı altında yazılmış ve ingiliz hükümeti tarafından hazırlatılmış fetva olduğu açıklanır.
Tarihimize Ankara fetvası olarak geçen bu belge milli mücadelenin dönüm noktalarından biridir diyebiliriz. çünkü bu fetva ile Milli mücadele bir nevi meşruiyet kazanmış oluordu. Bu fetva o günlerde bütün vilayetlere gönderilerek 153 müftü tarafından imzalanır. Bu müftülerin pek çoğu zaten bulundukları bölgedeki Kuva-i Milliye teşkilatlarının reisleri yada kurucularıdır.
Bu gün bile 81 vilayet olduğu düşünülürse 153 il(vilayet)yada büyük ilçe(mutasarrıflık) müftüsünün bu fetvayı imzalaması aslında Milli Mücadelede Din adamlarının rolünün hiçte bize filimlerde yada dizilerde anlatıldığı gibi olmadığını gösterir.
Bu konuda vereceğim kaynak Diyanet işleri başkanlığının Milli Mücadelede Din Adamları isimli eser olacaktır.
Bu esere Diyanetin web sayfasından ulaşılabilmektedir.
Eser tamamen Meclis ve Genelkurmay arşivlerine dayanarak hazırlanmıştır.
Burada Ankara fetvasını imzalayan 153 müftünün hayatları kısaca anlatılmakta ve daha sonra aldıkları soyisimlerde verilmektedir.
Kimbilir belkide bu yazdığım yazıya itiraz edecek zevat orayı incelediğinde kendi soyismini de orada görecektir.
Belkide kendiside bu alimlerden birisini torunu olduğunu bu yazı dolayısıyla anlayacaktır.
Umarım bu yazıyı okuyanlar bizim artık insanların din mi devlet mi ikileminden kurtulması gerektiği kanaatimizi paylaşırlar.
Umarım artık Milli Mücadele ile ilgili din adamlarını aşağılayan iğrenç filim, dizi ve tiyatrolara son verilir.
Umarım bu fedakar din adamlarına devletin vefa borcunu ödemesi zamanı gelmiştir.
Umarım artık devletin kanları, canları pahasına milli mücadeleyi ateşleyen bu din adamlarına sarıklı mücahitlere iade-i itibar yapma zamanı gelmiştir.
Evet aklı selim sahibi herkesi bu isteğe katılmaya ve bunun dışında yazılan, çizilen ve söylenen şeylere tepki göstermeye davet ediyorum.
Bu arada bu konudan bahsetmişken bu konudaki eserleri ile tarihi aydınlatan Kadir Mısıroğluna minnettarlığımızı bildimemiz gerekiyor.
Kadir Mısıroğlu “Kurtuluş Savaşında Sarıklı Mücahitler” isimli eseriyle bu konuyu aydınlatmıştır.
Kaynak : http://irtica.wordpress.com