Günay: "CHP darbeci parti"
AK Parti’den milletvekili aday adayı olan eski CHP Genel Sekreteri Günay, eski partisini anlattı. "Hâlâ devletin gösterdiği yerde esas duruşta mı duracağız?" diyen Günay'ın sözleri:
AK Parti’den milletvekili aday adayı olan eski CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, eski partisini anlattı.
CHP’de tıkanma sorunu yaşandığını belirten Günay ekledi: 22 Temmuz’da sandık var. Yine CHP en fazla muhalefet. Kendi sıkıntısını toplumun sıkıntısı haline dönüştürmek istiyor.
Cumhuriyetin 100. yılına giderken, demokrasinin kesintiye uğramasının kabul edilemeyeceğine vurgu yapan eski CHP’li Ertuğrul Günay ‘Milletin iradesinin gösterdiği yerde mi duracağız, yoksa hala devletin gösterdiği yerde esas duruşta mı duracağız? Yapacağımız tercih budur. Elbette bu bildirinin, bildiriden sonraki sürecin, o süreçte benim hissettiklerimin bu tercihin oluşmasında etkisi var’ dedi.
CHP’nin, yaşadığı tıkanmayı toplumun sıkıntısı haline dönüştürmeye çalıştığını kaydeden Günay, anamuhalefetin AK Parti’yi seçim yoluyla iktidardan indirmek yerine devletin kurumlarının müdahalesiyle uzaklaştırmaya çalıştığını belirtti. Günay’ın açıklamaları şöyle:
TAKIM GİBİ PARTİ TUTMAK
Başbakan’dan milletvekilliği teklifi aldıktan sonra nasıl tepkiler aldınız?
Seçim kararının ardından AK Parti’den tanıdığım arkadaşlarım Sayın Başbakan’ın benimle görüşmek istediğini söylediler. Bu çerçevede kendisi ile görüştük. Birlikte çalışma önerisi getirdiler. Sonraki günlerde tanıdığım, bildiğim insanlara danıştım. Tabii siyaseti bir renk aşkıyla yapanlar var. Tuttukları parti tıpkı tuttukları takım gibi iyi de oynasa kötü de oynasa onlar o takımı tutuyorlar. Futbol fanatizmi ile bakan bu çevrelerle anlaşmak zor. Ama siyaseti futbol fanatizmi gibi görmeyen çevrelerden bu öneriyi kabul etmem için yoğun ısrar var.
BAYKAL’I GİDİCİ SANANLAR
Toplum kırılgan bir noktaya geldi. Kırıcı eleştiriler de aldınız mı?
Yürek burukluğu içinde olup bitenleri anlamadan hala CHP’yi bir sosyal demokrat parti sanarak, hala Baykal’ı yakında gidici sanarak, bana umut bağladığını söyleyerek gönül kırıklığı ifade edenler var, bunları saygıyla karşılıyorum. Sanal dünyada yaşadıklarını, hayatın başka bir yerde yürüyüp gittiğini anlatmaya çalışıyorum.
ÖNEMLİ EŞİK
Uzun süre aktif siyasetin dışında kalmanıza rağmen kendi kulvarınızdan ayrılmadınız. AK Parti’nin teklifi sizi nasıl etkiledi?
İnsanlar beni parlamentoda uzun süre bulunmuş siyaset adamı sanıyorlar. Oysa ben 1980’den beri Parlamento dışındayım. Son üç seçimde başka kulvarlardan ciddi öneriler geldi. Hiçbirini kabul etmedim. Çünkü o süreçlerde Türkiye’de demokrasi kırılganlığı yoktu. Fakat şimdi demokrasiyi önemli bir eşikte görüyorum. Bugün itibariyle 27 Mayıs 1960 ihtilalinin 47. yıldönümündeyiz...
Bunun gerekçeleri üretiliyor, siyasal gerginlikler yaratılıyor, bazen sokak çatışmaları tahrik ediyor. Çatışmaları önlemekle görevli olanlar yönetime el koyuyor. Bir dönem soğuk savaşa göre dünyayı dizayn ediyorlardı, şimdi Ortadoğu’ya belki küresel sermayeye göre dünyayı ve Türkiye’yi dizayn etme gayretleri var...
DEMOKRASİDE KIRILMA
Türkiye’yi böyle bir eşiğe getiren 27 Nisan bildirisi mi?
Evet, 27 Nisan bildirisi, ondan önce yaşanan olaylar, muhalefetin tavrı bizi yine böyle bir demokrasinin kırılma tehlikesi yaşadığı eşiğe getirdi. Bunlar büyük ölçüde anamuhalefetin tavrından kaynaklandı. 2002 seçimlerinde temel bekleyiş CHP’nin Kemal Derviş’i de transfer ettiği ve inanılmaz bir yeni vitrin ile kamuoyunun önüne çıktığı için iktidar olacağı doğrultusundaydı. Fakat ben o seçimlerden önce de söylemiştim, eğer CHP bu kafayla giderse ancak zengin semtlerden oy alacak. Sandıktan AK Parti çıktı. Sayın Baykal muhalefette iken küçüldü.
OYUNUN KURALLARI...
Peki şimdi nasıl görülüyor durum?
22 Temmuz’da sandık var. Yine CHP en fazla muhalefet partisi, AK Parti iktidar olacak gibi gözüküyor. Bu da CHP’yi bir nas gibi bir dogma gibi, kaskatı ideolojik anlayış içinde benimsemiş olan çevrelerde infial yaratıyor. CHP de bu infiali körüklüyor. Demokratik bir seçimle bizim bu iktidara Anadolu’nun dört bir tarafından gelmiş şalvarlıları, başörtülüleri, kasketlileri, türbanlıları uzaklaştırmamız mümkün değildir; bunları ancak devlet kurumları da yardım ederse ve o kurumlar da zaman zaman dahil olursa, oyunun kurallarını da değiştirirsek belki önleyebiliriz gibi demokrasiye yakışmayan bir tavır geliştirmektedirler. Geldiğimiz nokta budur.
TIKANMA SIKINTISI VAR
2002’de Türkiye iflas noktasına geldi. Bu manzaradan milli görüşten ayrılmasına rağmen yeni bir parti gibi kendini gösteren AK Parti ile parlamento dışında kaldığı için yıpranmaktan kurtulan CHP çıktı. AK Parti o günden bu güne AB politikalarıyla, Kıbrıs konusunda çözüme yakın duran politikalarıyla, dinsel ve etnik konularda çoğulculuğa yakın duran politikalarıyla toplumun desteğini sürdürmeyi başardı. CHP ne yazık ki kendisini bir iktidar alternatifine dönüştüremedi. Geldiğimiz noktada CHP bir tıkanma sıkıntısı yaşıyor ve kendi sıkıntısını toplumun sıkıntısı haline dönüştürmeye çalışıyor. AK Parti de başladığı çizginin iktidarı sürekli kılmak için yetmeyeceğini düşünerek açılımlar yapıyor... Bu yüzden bana yapılan öneriyi önemsedim.
BASİRETSİZ POLİTİKACILAR
27 Nisan bildirisinin AK Parti’nin önerisini dikkate almanızda etkisi oldu mu?
Ben Silahlı Kuvvetlerin devletin kurulu yapısını, aslında devletin, cumhuriyetin ve demokrasinin güvenliğini düşündüğünü kabul ediyorum. Ama basiretsiz politikacılar geçmişten beri bu kurumları siyasetin içine sokmaya çalıştılar. Bu 1960’ta, 63’te vardı.
Önümüzde 22 Temmuz’da sandık var. Yani Anayasa Mahkemesi koridorlarında, Ankara’nın kulis merkezlerinde temas imkanı aramayacaksınız siyasetçiler olarak. Halka çıkacaksınız... Sonuç böyle alınır. Fakat bu tıkanmış ve tükenmiş siyasetçiler kendi tıkanmışlıklarını toplumun sıkıntısı haline getirmeye çalışıyorlar. Bu noktada yapılacak olan tercih AK Parti, CHP, diğer partiler falan değil. Yapılacak olan tercih, Cumhuriyetin 100. yılına giderken, demokrasinin kesintiye uğramadan devam etmesi bu insanların hakkı mıdır? Bu milletin iradesinin gösterdiği yerde mi duracağız, yoksa hala devletin gösterdiği yerde esas duruşta mı duracağız? Yapacağımız tercih budur.
Elbette bu bildirinin, bildiriden sonraki sürecin, o süreçte benim hissettiklerimin bu tercihin oluşmasında, bu ilginin ve ilişkinin oluşmasında etkisi var. Ben orduyu siyaseti yıpratmasından sakınmak istiyorum. Bazı muhteris politikacılar orduyu bu tür müdahalelere teşvik ettiği zaman sonuçta ordu da yargı da yıpranıyor ve devlet yıpranıyor.
Salı günü AK Parti’ye katılması beklenen eski CHP’li Ertuğrul Günay, 27 Mayıs darbesinin yıldönümünde star’a konuştu. Demokraside kırılma tehlikesi olduğu ve ülkenin kritik bir eşiğe geldiğine dikkat çeken Günay, AK Parti tercihinde 27 Nisan’daki Genelkurmay bildirisinin büyük etkisi olduğunu ifade etti.
Star gazete