Türkiye ‘inançlı Ruslara’ uzman yetiştirecek!
Rus-Türk işbirliğinde yeni bir yön oluşuyor! Putin'in ülkesindeki Ortodoksları birleştirme girişiminin bir başka yönü olarak veya dini bir adım olarak değerlendirilir mi bilinmez ama Yegoryevsk Piskoposu Mark'ın Türkiye'de dediği gibi, iki ülkeyi manen yakınlaştırabilir bu adım!

Kapadokya'da Nevşehir kentinde kültür ve turizm konusunda Türk-Rus konferansı yapıldı. Konferansa, Moskova Patrikhanesi Dış ilişkiler Şübesi başkan yardımcısı Yegoryevsk piskoposu Mark'ın başkanlığındaki Rus kilisesi heyeti katıldı.
Bu heyete tarihçiler, plastik sanatlar uzmanları,ve teologlar da katıldı. Bu heyet Türk temsilcilerle birlikte Kapadokya'da bulunan hıristiyanlar için kutsl anıtların tarihini hazırlıyacak.
Kapadokya tüm dünya hıristiyanları açızından ilgi çekici ve ünlü bir yer. İlk hıristiyan yerleşim birimlerinini burada yer alması Hıristiyan dünyanın hep ilgisini çekti. Derinköy ve Kaymaklı yeraltı yerleşim birimlerinde binlerce hıristiyan barınıyordu.
Rus ve Türk bilim adamlarının katılımı ile yapılan konferansta Kapadokya'daki benzersiz anıtların korunması ile ilgili sorunlar görüşüldü. Piskopos Mark da, Kapadokya'yı Hıristiyanlığın manevi ve kültürel hazinesi olarak nitelendirdi.
Konferansın bitiminden sonra imzalanan memorandumda kaydedildiğine göre erken hıristiyanlığına ait pekçok kutsal anıtın bulunduğu Kapadokya, Rusya için büyük önemi arz ediyor. Yine bu belgeye göre Kapadokya yüksek okulunda, haç ziyareti yapan Ruslarla birlikte, Türkiye’de yetiştirilecek uzmanların birlikte çalışacak.
Yegoryevsk piskoposu Mark şunları söyledi: Rusyalı inanç turistleri ve haç ziyareti yapanlar için iyi bir program hazırlamak üzere birlikte çalışacağız. Mesele, sadece hac ziyaretlerinin yeni yönünün açılmasında değil. Bu, Rus ortodoks kilisesi için, halkımızı hıristiyan uygarlığının tarihi ve oluşumu hakkında ve inanç hazinesi üstüne bilgiler verilmesi için önemli olacaktır. Şimdiki Rus-türk konferansı, Rusya ile Türkiye arasındaki manevi ve kültürel ilişkilerin derinleştirilmesini hedefleyen ikili işbirliğinin gerçekten tarihsel olayı olarak nitelendirilebilir.”