Damar Tıkanıklığı KORONER ARTER NEDİR ?
Kalbi saran ve besleyen damar sistemidir.
KORONER ATHEROSKLEROZ NEDİR ?
Damar duvarlarında lipit plakların kısmi veya tam tıkanıklığa neden olmasına denir. Her yıl Amerika’ da 1 milyon insanda atheroskleroz teşhis edilmektedir. Türkiye’ de de koroner arter hastalığından ölüm tüm ölüm nedenleri içinde birinci sırada bulunmaktadır.
EKG NEDİR ?
Kalbin elektriksel aktivitesinin kaydıdır. Cilde yapıştırılan elektrotlar aracılığı ile grafik olarak kaydedilen dalga formudur. EKG kalp hızı, ritmi ve fonksiyonu, kalp kasına yetersiz kan ve oksijen gidişini gösteren iskemi olarak adlandırılan hasar ve kalp yapısındaki anormallikler hakkında bilgi verir.
KARDIYAK SIKLUS NEDİR ?
Kardiyek siklus bir kalp atışından diğerinin başlangıcına kadar geçen süredir. Siklüs diastol ( kalbin gevşeme fazı ) ve sistolü ( kalbin kasılma fazı ) içerir.
KAN BASINCI NEDİR ?
Kalpten atılan kan miktarı ( kardiyak output ), arter duvarlarının gerginliği ( vasküler rezistans ), kanın volüm ve viskositesi kan basıncını belirliyen parametrelerdir. Kan basıncı tayininde iki sayı vardır. Yüksek olan sistolik kan basıncı ( kalp kasılması sırasında arterlerdeki basınçtır), ikinci veya düşük olan diastolik basınç ( kalp gevşeme fazında arterlerdeki basınç). Normalde sistolik basınç yüksek olan sayıdır. EECP tedavisi sırasında diastolik basınç artar ve sistolik basınç azalır. Diastolik basınç sistolik basıncı geçer.
ANGINA ( Güğüs ağrısı ) NEDİR ?
Kalp damar hastalığının ( koroner damar ) an sık görünen belirtisidir. Genellikle güğüs üstünde olan baskı tarzında ağrı şeklidir. Ağrı çoğu zaman fiziksel, duygusal veya zihinsel atresin ardından ortaya çıkar. Bazen hastalar nefes darlığı, aşırı yorgunluk, baygınlık hissi, kolda , çenede ağrı gibi belirtilerle de başvurabilirler. Bunlarda angina eşiti belirtiler olarak değerlendirmeye alınırlar.
ANGINA’YA NEDEN OLAN FAKTÖRLER NELERDİR ?
Angina kalp kasının oksijenlenmesinin ve kanlanmasının yetersiz olduğunun bir göstergesidir.
Kalp gördüğü iş yüküne bağlı olarak zengin kanlanmaya ihtiyaç duyar bunu da koroner damar aracılığı ile sağlar. Eğer koroner damarlarda daralma veya tıkanma olursa kalbe giden oksijen miktarı önemli oranda azalır. Kalbin oksijene olan ihtiyacı egzersiz sırasında, ateşli hastalıklarda, hipoglesemi ( kan şekerinin düşüklüğü ), yemek sonrası, duygusal streslerde artar.
ANGINA GÜNLÜK YAŞAMI NASIL ETKİLER ?
Birçok hastada efor kısıtlaması görülür. Örneğin; düz yolda yürüyebilirken yokuş çıkamazlar, paket taşıyamazlar. Angina günlük aktiviteyi kısıtlar, fonksiyonel kapasiteyi düşürür ve yaşam kalitesini düşürür.
ANGINADAN NASIL KORUNULUR ?
Koroner arter hastalığından korunmak için risk faktörlerinin kontrol altında tutulması gereklidir. Kontrol altında tutulabilecek risk faktörleri yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol seviyesi, fazla kilo, egzersizden uzak bir yaşamdır.
ANGINA’NIN TEDAVİSİ NE OLMALIDIR ?
İlaç tedavisi kalp kası için gerekli oksijeni koroner damarları dilate ederek veya kalbin oksijen ihtiyacını, kalp hızını veta kalp duvar stresini azaltarak yapar. Maalesef bir çok hastada medikal tedavi yetersiz kalmaktadır.
MEDİKAL TEDAVİNİN YETERSİZ KALDIĞI ANGINA KONTROLÜNDE NE YAPILMALIDIR ?
Eğer medikal tedavi yetersizse veya yetersiz kalacaksa anjioplasti ( alon ) ve veya tel kafes ( stent ), bypass, girişimsel tedavi şekilleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
KORONER ANJIOGRAM NEDİR ?
Koroner arter hastalığının kesin teşisi için gerekli yöntemdir. X – ışını tekniği ile görüntülenebilinen bir radyoopak madde kalp damarlarına kateter aracılığı ile verilir. Böylece koroner arterlerin durumu ve kalbin kasılma gücü görüntülenebilir.
ANJIOPLASTI NEDİR ?
Anjioplasti ( PTCA / balon ) girişimsel olan ancak genel anestezi gerektirmeyen ucunda balon olan bir kateterin tıkalı damarlarda şişirilmesi ile uygulanabilen bir yöntemdir.
KORONER BY- PASS NEDİR ( CABG ) ?
Rutin By-pass operasyonu göğüs duvarı açılarak bacak veya göğüs damarı kullanılarak tıkalı damar devre dışı bırakılmak suretiyle oluşturulan bir yoldur. Operasyon sırasında kalp ve akciğer fonksiyonu makineye bağlanılarak yapılır.
RESTENOZ NEDİR ( TEKRAR TIKANMA ) ?
Restenoz damarların açılmasına yönelik yapılan tedavilere rağmen hücre büyümesi sonucu tekrar tıkanıklık gelişmesidir. By pass sonrası tekrar tıkanma oranı ilk 5 yıl için %25, 10 yıl içinde ise % 50’lerin üzerindedir. Yapılacak ikinci by-pass da ameliyat ölüm riski birincisinin 2 – 3 katına çıkmaktadır. PTCA ve stent sonrası tekrar tıkanma oranı ise % 15 ile %50 arasında, damar durumuna ve ek risk faktörlerine göre değişmektedir.
Tekrar tıkanma oranı halen bu kadar yüksek seyrediyor olması,
Damar yapısının girişime uygun olmaması,
Maksimum medikal ve veya girişimsel tedaviye rağmen hastaların şikayetlerinin devam etmesi,
Cerrahi içn yüksek risk taşıyan hastalar,
araştırmacıları yeni tedavi yöntemleri üzerinde çalışmaya yöneltmiştir. EECP girişimsel olmayan Koroner Arter Hastalığı tedavisinde tüm bu grup hastalara yeni bir tedavi şansı sağlamaktadır.
EECP NEDİR ?
Güçlendirilmiş Eksternal Kontrpulsasyon ( Enhanced External Counterpulsation ). Eksternal kelimesi ; girişim veya cerrahi gerektirmede uügulanmasından ötürü gelmektedir. Güçlendirilmiş kelimesi ; sistemim ilk ortaya çıkışı ile günümüzde ileri teknoloji kullanılarak geliştirilmiş hale getirilmesindendir. Kontrpulsasayon ; kalp atımları sırasında oluşur. Kalp gevşeme fazında iken sistem pompalama işi yaparken, kasılma fazında ise basıncın düşmesini sağlar. Kontrpulsasyon kalp kasına giden kan miktarını atrırır, kalp iş yükünü azaltır ve oksijen istemini azaltarak oksijen miktarını arttırır.
EECP TEDAVİSİNDEN ÖNCE EECP TEDAVİSİNDEN SONRA
ÖGMENTASYON NEDİR ?
Kalp, sistol dediğimiz kasılma fazında iken bu güçlü kontraksiyon ile koroner damarlar büzüşür ve kalp kasına ( miyokardiyum ) giden kan miktarını azalır. Diastol dediğimiz gevşeme fazında ise koroner damarlar dolayısıyla kalp kası kanlanır. Özellikle vücüdün yükünü taşıyan alt ekstermiteler ( bacak ve kalça ) çok sayıda damar yatağı ve kan hacmi içerirler. EECP tedavisi sırasında her diastol fazında bacak ve kalçalara sarılan kaflar ( büyük manşon ) baldırdan başlayarak ardışık olarak kasılır, böylece hem ven ham arterlerin güçlü bir şekilde sıkıştırılması ile alt ekstermite kanı kalp damarlarına doğru atılır. Bu mekanizma venöz dönüşü artırırken ( oksijene olmamış kanın sağ kulakçağa gelişi ), diastolik basıncın artması ile kalp kası beslenmesi sağlanır ( kan koroner arter aracılığı ile kalp kasını besler.
KOLLATERAL DOLAŞIM NEDİR ?
Damar tıkanıklığı oluştuğu zaman bazen vücut kendisi yeni damar ağa geliştirerek sağlıklı damarlardan tıkalı damarların hasarladığı dokuya kan gitmesini sağlar. Bu doğal kollateral dolaşım gelişimi zaman ister. Ancak bir çok kalp hastasının bu gelişimi bekliyecek vakti yoktur.
EECP tedavisinin etkinliğinin uzun sürüyor olması tedavi süresince provoke edilen kollateral gelişimine bağlı olduğu düşünülmektedir.
EECP’nin ETKİNLİĞİ NASIL OLMAKTADIR VE DİĞER TEDAVİ YÖNTEMLERE GÖRE AVANTAJLARI NELERDİR ?
Normal kalp fonksiyonu oksijen tüketimi ile oksijen sağlanması arasındaki dengeye bağlıdır. Oksijen tüketimi kalp hızı ve pompa ile ilişkilidir. Oksijen temini kan akımı ile sağlanmaktadır. Kalp kasına giden kan miktarının % 80’ni kalbin gevşeme fazında olmaktadır. Klinik çalışmalar EECP tedavisinin doğal by pass’a neden olduğunu göstermiştir. EECP yeni damar ağının oluşmasını sağlayarak kalp kasını beslemektedir. EECP tedavisi günde bir saat haftada 5 gün, toplam 35 saat yapılır. Hastalar tedaviye ayaktan gelirler ve tedavi sonrası rahatlıkla işlerine giderler.
1995 yılında FDA onayı almasıyla, Amerika Birleşik Devletlerinde hızla koroner arter hastalığının tedavisinde kullanılmaya başlanan bu sistemin etkinliği ve güvenirliği yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanılmıştır.
By pass ve Anjioplasti /stent gibi girişimsel ( invaziv )tedavi yöntemlerinden farklı olarak hastane yatışı gerektirmeden, hasta seçimi doğru yapıldığında risk taşımayan yeni invaziv olmayan bir tedavi yöntemidir.
Maksimum medikal ve girişimsel tedavilere, cerrahiye rağmen şikayetleri devam eden, fonksiyon kapasitesi, yaşam kalitesi düşük, damar yapısı girişime uygun olmayan yada yüksek riskli, girişim yöntemlerini tedavi şekli olarak seçmek istemeyen koroner arter hastaları için yeni bir tedavi yöntemi olarak büyük avantaj sağlamaktadır.
KALP YETMEZLİĞİNİN EVRELERİ
EVRE KALP YETMEZLİĞİ EVRESİNİN TANIMLANMASI KLASİK TEDAVİ
Evre A Kalp Yetmezliği Riski Taşıyan Hastalar
* Yüksek Tansiyon
* Şeker Hastalıkları
* Koroner Arter Hastalığı
* Kalbe Zehirleyici etkisi olan ilaçları
kullananlar
* Alkol Alışkanlığı
* Ailesinde Kalp Adelesi hastalığı olanlar
(Kardiyomiyopati) * Proğramlı egzersiz
* Siğara içilmemesi
* Yüksek tansiyon tedavisi
* Yüksek kan yağlarının tedavisi
* Alkolün ve yasak ilaçların kesilmesi
* Daha önce kalp krizi geçirmiş, şeker
hastası veya yüksek tansiyonu olanlara
(ACE-I) tansiyon ilaçı başlanması
Evre B Bu hastalar sistolik kalp yetersizliği
(kasılma bozukluğu olup geçmişte kalp
yetmezliği geçirmeyenler
(EF%40 ve altındadır)
* Evre A daki önlemler ve tedavi başlanır.
* Bütün hastalar ACE-I ALMALIDIR
* B Bloker ilave edilir
* Cerrahi tedavi konsültasyonu yapılarak
gerekliliği / gereksizliği saptanır.
Evre C Kalp Yetmazliği tanısı almış hastalar
Belirtiler:
* Nefes Darlığı
* Yorgunluk
* Egzersiz kapasitesinde azalma Evre A daki önlemler ve B Bloker +
* Diüretik (idrar söktürücü)
* Digoxin
* Tuz kısıtlaması
* Sıvı kısıtlaması (uygun ölçüde)
* Sabahları kilo takibi
* Spironolacton (Aldacton)
(ikinci idrar söktürücü)
* Kötü etkili diğer ilaçların kesilmesi
Evre D Tedaviye Ragmen Kalp Yetmezliğinde
İlerleme Evre A, B, C deki bütün tedavi önlemlerine ilaveten:
* Kalp Transp.(nakli)ni araştırın
* Ventriküler asist. Aleti
* Cerrahi tedavi imkanı varmı?
* Devamlı IV(damar içi) tedavi
Bu hastalar yatak tedavisinde tutulurlar.
** Hayatın sonu