Ergenekon'da 50 milyon dolarlık sır
CIA, MOSSAD VE BND BAĞLANTISI
27 Ocak 2008 13:27
Ergenekon terör örgütüne ilişkin 8 aydır yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen belgeler, örgüte yurtdışından 5 yılda 50 milyon dolar geldiğini ortaya koydu. Belgelerde transferlerin Türk Ortodoks Kilisesi'ne bağış adı altında yapıldığı da anlaşıldı.
Dikkat çekmemek için Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un üzerinden 'bağış' adı altında transfer edilen paraların, suikastler ve bombalı eylemler için kullanılarak kaos ortamı yaratılacağı belirlendi.
TRANSFER ERENEROL'A
Ergenekon örgütünü uzun süre takip eden polis, soruşturma için önemli belgeleri ele geçirdi. Belgeler, yurtdışından 5 yıl içinde toplam 50 milyon doların Türk Ortodoks Kilisesi'ne bağış adı altında örgüte gönderildiğini kanıtlıyor. Hrant Dink suikastı başta olmak üzere, Türkiye'nin çeşitli illerinde kaos ortamı oluşturarak darbeye zemin hazırlamak için kullanılacağı tahmin edilen paranın, dikkat çekmemek için Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un üzerinden yurda sokulduğu da belgelendi.
KİLİSEDE HAFTALIK TOPLANTI
Kilisede, Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticileri olduğu iddia edilen Veli Küçük, Zekeriya Öztürk, Fikri Karadağ ve Kemal Kerinçsiz'le haftalık olağan toplantılar yapan Sevgi Erenerol'un, çok aktif bir rol üstlendiği de belirlendi. Erenerol'un, kilisenin kimliğini kullanarak örgütün yurtdışı işlerine takip ettiği ileri sürüldü.
PKK BAĞLANTISI DA VAR
Örgütün Almanya'da bazı örgütlerle bağlantılı olduğuna dair bilgiler elde edildi. PKK'nın uyuşturucu tacirlerinden alınan haraçlarla kendine maddi kaynak sağlayan örgüt üyelerinin askeri darbe için kaos ortamı oluşturmak amacıyla PKK ve Dev Sol gibi bölücü terör örgütlerinin ileri gelenleriyle görüşmeler yaptıkları belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü Eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Ergenekon örgütü ile Cumhuriyet mitingleri ve PKK'nın eylemleri arasında son yıllarda paralellik olduğunu söylemişti.
İki gün bir gece sorgulandılar
Ergenekon terör örgütünün üst yönetimini oluşturduğu iddia edilen Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Fikri Karadağ, Sevgi Erenerol, Hüseyin Gürüm ve Güler Kömürcü'nün savcılık ve mahkeme sorguları önceki gün başladı. Gece boyunca devam eden sorgu dün akşama saatlerinde mahkemenin tutuklama kararlarıyla son buldu. Savcı Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel, Ergenekon üyelerini iki gün boyunca Hrant Dink ve Trabzon'da rahip Santoro cinayetleri ile Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı ve ülkede kaos ortamı oluşturmaya yönelik eylem planlarına ilişkin sorular yöneltti.
Kilise BBG Evi gibi
Terörle Mücadele ekipleri Ergenekon terör örgütünü deşifre edebilmek için birbirinden ilginç yöntemler kullandı. Örgüt yönetimindeki Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Zekeriya Öztürk ve Fikri Karadağ'ın Türk Ortodoks Kilisesi'nde düzenli toplantı yaptığını belirleyen ekipler, 2 ajanı patrikhaneye soktu ve binanın değişik yerlerine 'böcek' diye bilinen dinleme cihazları ile kameraları yerleştirerek örgütü adım adım izledi. İstanbul Polisi'nin el koydu 150 bilgisayardaki bilgilerin incelenmesinin 2 ay süreceği belirtiliyor.
CIA, MOSSAD VE BND
Örgüt üyelerinin yabancı gizli servislerle ilginç ilişkileri de tespit edildi. Kuvvai Milliye Derneği başkanlığını yapan emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ'ın CIA ve MOSSAD ajanlarıyla telefon görüşmeleri ve e-mail trafiği belgelendi. Polis, Özer Korkmaz ve Murat Özkan'ı ise 'Alman gizli servisi BND ile bağlantı sağladıkları' gerekçesiyle gözaltına aldı. Üyelerin aralarındaki haberleşmeyi 'kapalı mail sistemiyle' yaptığı ortaya çıktı.
Yeni Şafak