Beyin Göçüğüne Hayır!!

Göster/ Gizle

Karşımıza ilk olarak ortaöğretim yıllarımızda, edebiyat sınavlarımızın otuz puanlık kompozisyon sorusu olarak çıkan beyin göçün,e bir çoğumuz karşı çıkmışızdır o yazdığımız kompozisyonlarda.. (mesela ben şiddetle karşı çıkardım) Aman yurtdışına göçmesin beyinlerimiz.. Neden? Nedeni var mı? Onlar bizim beyinlerimiz.. Onları göçertmek bizim hakkımız.. Sonradan sonraya komik gelmeye başladı bu göçe karşı çıkmak.. Çünkü karşı olmaktaki gerekçemiz komik: Kalsınlar da biz faydalanalım, ülkemiz faydalansın.. Faydalansın tabii, kalanlardan çok iyi faydalanıyor ya.. Ama ‘kaçan kovalanır’ ve 4 S prensipleri sadece kadın erkek ilişkilerinde geçerli değilmiş anlaşılan, beyin göçünde de uygulama alanları varmış.. Mesela bir çocuğumuz var; hep parlak hep yaratıcı bir çocuk olmuş eğitim hayatı boyunca.. Üniversite sınavı gelmiş çatmış, onda da başarılı olmuş tabii.. Tercih yapacak.. Puan her yeri tutuyor, hikaye bu ya.. İstese süper bir fizikçi olacak, süper bir kimyacı olacak belki.. Ama olamazsa aç kalmak var.. Uzayı keşfedecek zeka var belki çocukta.. Ama ya aç kalırsa.. Trende uyup işletmeci olmuş garibim.. Garibim dediysek bakmayın, en iyi okullardan birine girmiş. İşletme deyip de geçmeyin, o zamanlar ‘yahşi’ bölüm.. Piyasada 1 numara.. Herkes işletmeci olmak istiyor... Herkes de oluyor artık söylemesi ayıp.. Aradan zaman geçiyor, kriz üstüne kriz yaşıyor yavrucak.. Mezun oluyor pek mezun olmak istemese de.. Aylar süren iş arayışından ve gittiği her yerde maruz kaldığı İK aşağılamalarından sonra güç bela bir iş buluyor bir yerlerde.. 3 paraya çalışmaya başlıyor.. Koyuyorlar önüne bir bilgisayar, 1 sene word’de yazı yazıyor.. İkinci sene de excel de data girişi yapmaya başlıyor bir kademe terfi edip.. Başında da sürekli mücadele etmek zorunda kaldığı bir ‘kraldan çok kralcı’ var.. Bu ortamda napsın çocuğumuz, istifa etse ne kadar dayanabilir işsizliğe.. Devam ediyor çalışmaya.. Ama her gün Einstein ve Aziz Nesin üstadları anıyor o meşhur sözleriyle.. Ve nihayet 3-4 yıl sonra beynini kullanmaya başlıyor yavaş yavaş, ama hala üstünde hesap vermesi gereken onlarca kişi.. Beyin yaşlanmış, beyin körelmiş, beyin örümceklenmiş.. Buluyor işin kolayını, zeki çocuk ya.. Büyük çarkın küçük bir dişlisi olmaya karar veriyor.. Ve artık o da bir ‘kraldan çok kralcı’ oluyor.. Bir beyin böylece göçüp gitmiş oluyor bu dünyadan.. Ve ben biliyorum ki bunun gibi yüzlerce hatta binlerce beyin göçertiliyor her yıl.. O halde soruyorum: Neden göçmesin beyinler??? O halde soruyorum asıl engellememiz gereken beyin göçü mü, yoksa beyin göçüğü mü? Dipnot: ‘İki şey sonsuzdur: Evren ve insanoğlunun aptallığı. Ama ilkinden o kadar da emin değilim.’ A. Einstein kaynak