Rekabete dönüşen futbol terörüne kim dur diyecek?
Ya konuyu pek okumuyorum Sıkıcı benim için biraz . Zaten ötelerden biri fikirlerin yersiz diye laf sokuyor :) /
Bakın arkadaşlar bu konu sadece şiddet değil / Şiddetle çözeriz diyen de var :) /
Kuvvetler dengesi Nedir. Spor İçin Tartışın biraz . Ama Gören adam lazım bize. doğru düzgün ne taktikle ilgileniliyor , Ne psikolojiyle. / Bizler için Çok daha güzel bir oyun haline Getirebiliriz, Tasarlayacak Adama aranıyor¿ / Bir şey Bilenlerde kendi çıkarları için Kaşınıyorlar. Yaraklandırmak lazım milleti. Ben Halledicem o işleri
Türk futbolu, şiddeti bir türlü yok edemiyor. Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında seyircilerin ortalığı savaş alanına çevirmesi futbolu bir korku sporu haline getirdi / Tamamiyle Yaraksızlık , Amaçsız , bilinçsiz , Köhne bir davranış? - Yaraklandırmak için Adammı oldunuz diye sorun? Faydanız var mı diye sorun? Siz bir sorunsunuz diye hatırlatın? Sporla alakalı bir şey yapmadıkları gibi Psiklojik olarak da hic bir yaraamı yiyemediklerini hatırlatırız. O Zaman Ne Maymunsunuz siz. Kurcalasam Masan tekerlek veya Sabataycı bir piç çıkacak eminim. Ondan sonra Siz sikilmeyi çoktan hakkettiniz deyince gücenmesinler. Hadım Etmek lazım sizin gibileri. anlarsız siz o konuyu / . Türkiye-İsviçre maçından sonra Avrupa'da oluşan kötü imajımızı bir türlü düzeltemedik. Şimdi futbol terörünü kimin önleyeceği tartışılıyor. / Tecavüz şart /okumayacaktım okuttunuz gene devamı siz de
Türk futbolu, yine sahalardaki anarşiyi tartışıp, çözüm yolları arıyor. Yöneticilerin sert açıklamalarının ateşlediği olaylar sonrası herkes sorumluluktan kaçarken, çözüm hep erteleniyor. İngiltere ve Almanya'da rakip taraftarlar, şampiyonları ayakta alkışlarken, Türkiye'de şampiyona şişe fırlatılması büyük bir ayıp olarak değerlendirildi. Ali Sami Yen Stadı'nda cumartesi gecesi yaşananlar, zaten imaj sorunu olan Türk futboluna kötü bir darbe vurdu. Son olaylar, sporun içindeki ilgili kişilerin 'bir araya gelerek şapkalarını önüne koyup düşünmeleri gerektiği' sonucunu ortaya çıkarıyor. Bu tür gerginlikler, holiganizm, elbette ki Türklere mahsus değil. İngiltere, İtalya, Belçika'nın yanı sıra daha birçok ülkede de yaşanıyor. Ancak onlar, bu vahim tabloya şahitlik ettiklerinde uyguladıkları ağır yaptırımlarla kısa sürede sonuç alıyorlar. İtalya'da bu senenin başında oynanan Catania-Palermo maçında, ev sahibi takım taraftarlarının başlattığı olaylarda 1 polis hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine, İtalyan hükümetinin, "Standartlara uygun olmayan statlarda maçlar seyircisiz oynanacak." kararı derhal uygulamaya geçti. Belçika'da ise 1999'da Club Brugge-Anderlecht maçında yeni inşa edilen stadyumun koltuklarını söküp yakan azgın taraftarlara futbol tarihinin en ağır cezaları verilmişti. Belçikalı fanatikler çetecilikten yargılanarak, üç yıl hapis, 2479'ar Euro, 100 saate kadar zorunlu kamu hizmeti gibi çeşitli ağır cezalar almıştı. Bu, futbolda uygulanan en sert ceza olarak tarihe geçerken, Belçika'da sonraki yıllar-da aynı ayarda bir gerginlik yaşanmaması dikkat çekti. UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ise 'Çözümsüzlük burada başlıyor. Olayların mümessili olarak kimse kendisini görmüyor. Kaybeden Türkiye'nin dışarıdaki prestiji oluyor.' diyerek acı vahameti gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin en kariyerli yabancı oyuncusu Fenerbahçeli Mateja Kezman'ın böyle bir olaya daha önce hiç rastlamadığını belirterek, "Sahada canlı kalabilmek için uğraştım. Yeşil zeminde taşlar, bıçaklar gördüm. Her şey vardı. Çok şaşkınım. Aklıma sığmıyor yaşadıklarım. Daha önce böyle bir şey hiç görmedim. Hayatta olduğum ve galip geldiğimiz için sevinçliyim." şeklindeki sözleri, misafirperverlik imajımızı da alıp götürüyor.
Holiganlara ceza var, uygulama yok
Fenerbahçe'ye 2-1 yenildikleri maçta tribündeki koltukları yakan Galatasaraylı taraftarlar, kulüplerine büyük zarar verdi. Stattaki maddi hasarın yanı sıra Sarı-Kırmızılı takım, yeni sezona büyük ihtimalle cezalı başlayacak. Galatasaray'a 5 maç saha kapatma cezası verilebileceği belirtiliyor. Emniyet güçleri ise derbide yaşanan olaylar sebebiyle 17 taraftarı gözaltına aldı. Bu kişilere 'müsabakadan men' cezası verilecek. Ancak yasadaki müeyyide kağıt üzerinde kalmaktan öteye geçmiyor. Bu gerçeğin altını çizen İstanbul Valisi Muammer Güler, "Ceza verilenlerin stadyumlara girişlerinin kontrolü bugüne kadar mümkün olmamıştır." dedi.
[TRİBÜN TERÖRÜ İÇİN NE DEDİLER?]
ŞENES ERZİK, UEFA Asbaşkanı - Yetkililer toplanıp çözmeli
Futbolun içinde şiddet yok. Dışarıdan futbolun içine gerginlik sokuluyor. "Futbol Federasyonu ve kulüpler bir araya gelmedikleri, gelemedikleri" için bu tür kutuplaşmalar oluyor. Taraftar sıfatı altında, taraftar olmayan holiganların doldurduğu tribünlerde böyle şeyler yaşanması şaşırtıcı değil. Taraftar liderlerini alıp, 'Derdiniz ne kardeşim?' denmeli. 'Biz ve onlar!' diye ikiye ayrım devam ettikçe çözüm, çözümsüzlüktür.
ESAT YILMAER, TSYD Başkanı - Sebep, sorumlu yöneticiler
Biz kavgasız, dövüşsüz, şikesiz, temiz bir spor istiyoruz. Gazetecilik, sporun güzelliklerini yansıtmak için kullanılsın artık. Bunu istiyoruz. Kabloların kesildiği, pet şişelerin havada uçuştuğu, koltukların kırılıp yakıldığı maçlar artık yeryüzünde bir başka yerde yok. İdareciler, hâlâ şark üslubuyla davranıyorlar. Ortamı geriyorlar. Gereksiz, usturupsuz açıklamalarla camialarını doldurup bu fitili ateşliyorlar.
SADIK SÖZTUTAN, Türkiye Gazetesi - Gerçekçi cezalar verilmeli
Herkes kendi kapısının önünü temizler ise bu sorunlar ortadan kalkar. Bu ülkede stadyumda bir kişi öldü. Daha ötesinin olduğunu sanmıyorum. Valencia'nın Şampiyonlar Ligi maçında David Navarro'nun attığı tek yumruğun faturası 7 aydı. Bu sadece Devler Ligi'nde değil; La Liga'yı ve Arjantin Milli Takımı'nı da kapsıyordu. Navarro futboldan kopartıldı. Ceza böyle verilir! Türkiye'de PFDK'nın kararının zıddını Tahkim onaylıyor.
ERMAN TOROĞLU, Hürriyet Gazetesi - Küçük kafalar gitmeli!
Küçük kafalı, art niyetli yöneticiler insanları birbirlerine kırdırıyorlar. Bu maçtan üç saat önce Chelsea, M.United ile oynadı. O sıralarda Stuttgart ve Schalke'nin şampiyonluk mücadelesi vardı. Onlara bakıyoruz ve diyoruz ki, "Bizi niye AB'ye almıyorlar?" Bizi AB'ye MB'ye değil, ben yetkili olsam YZ'ye bile almam. Ne zaman yöneticiler başarısızlıklarını, insanları birbirine kırdırmayarak örtmez ise Türkiye futbolda bir yerlere gelir.
AHMET ÇAKAR, Sabah Gazetesi - Artık yol ayrımına geldik
Türk futbolu ne hale geldi. Bizi bilmeyen bir yabancı seyretse 'Ben nereye geldim?' diyecek. 'Irak'ta mı yoksa Filistin'de miyim?' diye düşünecek. Maç oynanıyor, bombalar, meşaleler, pet şişeler sahaya yağıyor. Bir karşılaşma düşünün 45 dakika böyle oynandı. Hakemin gıkı çıkmadı. Ne olduysa devre arasında oldu. Birileri ona "Sen ne halt yiyorsun?" dedi. O da çoktan alması gereken önlemleri gecikmeli de olsa almaya başladı.